ERWACHSEN ZU WERDEN ne Demek Turkce - Turkce Çeviri

• büyümek
• yetişkin olmayı
• büyümeye
• büyümenin
• büyümeyi

Erwachsen zu werden Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

Erwachsen zu werden.
Büyümeyi ve yetişkin olmayı.

Die Angst, erwachsen zu werden.
Insan korkuyor büyümeye.

Andererseits zwingt ihr Leben sie, früh erwachsen zu werden.
Bazen hayat sizi erken büyümeye zorlar.

Angst Erwachsen zu werden.
Insan korkuyor büyümeye.

Dass ich mich weigerte, erwachsen zu werden.
Bense büyümeyi reddeden biriyim.

Zeit, erwachsen zu werden, Kar!
Zaman, Kar büyümek.

Es ist schön, auf diese Art erwachsen zu werden.
Bu şekilde büyümek hoş bir şey.

Zeit, erwachsen zu werden, Igor.
Büyümenin zamanı Igor.

Ich war gezwungen, schnell erwachsen zu werden.
Çok hızlı büyümeye mecbur kaldım.

Zeit erwachsen zu werden, Kar.
Büyümenin vakti geldi Kar.

Dass ich damals begann, erwachsen zu werden.
İlk o gün büyümeye başladım belki de.

Zeit, erwachsen zu werden, Doktor. Was sagst du?
Ne diyorsun? Zaman, Doktor büyümek.

Aber es ist Zeit, erwachsen zu werden.
Ama büyümenin zamanı geldi.

Erwachsen zu werden, heißt Die gleichen Dinge zu tun.
Büyümek Aynı şeyleri yapmak demektir.

Versuch doch nicht so schnell, erwachsen zu werden.
Bu kadar hızlı büyümeye çalışma.

Weigere, erwachsen zu werden.
Yetişkin olmayı reddediyor.

Es ist wirtschaftlich ungesund, erwachsen zu werden.
Büyümek ekonomik açıdan sağlıksız.

Denn erwachsen zu werden, bedeutet manchmal Menschen zurückzulassen.
Çünkü büyümek bazen insanların önüne geçmek demek.

Wann hast du angefangen, erwachsen zu werden?
Sen ne zaman büyümeye başladın bakayım?

Es braucht Mut erwachsen zu werden und der zu sein, der du wirklich bist.
Büyümek ve gerçekte kim olduğun için cesaret ister.

Es gibt keinen Grund zur Eile, erwachsen zu werden.
Büyümek için acele etmeye hiç gerek yokmuş.

Erwachsen zu werden, heißt, nach Hilfe zu fragen, was ich gerade tue.
Büyümek demek yardım istemek demektir. Ben de bunu yapıyorum.

Danke. Ich weiß, es ist hart, erwachsen zu werden.
Teşekkürler Büyümenin zor olabileceğini biliyorum.

Sie fühlen den Druck, erwachsen zu werden und unabhängig zu werden..
Büyümek ve bağımsız olmak için baskı hissediyorlar.

Peter Pan ist ein Junge, der sich weigert, erwachsen zu werden.
Peter Pan büyümeyi reddeden bir çocuktur.

Peter Pan entscheidet sich, erwachsen zu werden und findet keinen Landeplatz.
Peter Pan büyümeye karar verir ve anlar ki inecek yer yoktur.

Dennoch war es schön, zwischen zwei Kulturen erwachsen zu werden.
Iki kültür arasında büyümek güzel bir şey.

Manche machen es schuld Millennials Weigerung, erwachsen zu werden und betritt die"reale Welt".
Bazıları onu suçluyor bin yıllık büyümeyi reddetti ve“ gerçek dünyaya” girin.

Mamas Lied plädiert dafür, dass Kinder“langsamer werden” und aufhören, so schnell erwachsen zu werden.
Annemin şarkısı çocuklara‘ Yavaşlamaya yalvarır ve bu kadar hızlı büyümeyi durdurur.

Einige von ihnen suchen weiter, sogar erwachsen zu werden.
Bazıları yetişkin olmayı bile aramaya devam ediyor.