Essiggurke Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Ja, Essiggurken.
So erhält man Essiggurken.
Turşu böyle yapılıyor.Essiggurken, Mann.
Turşu, adamım.Wie die Essiggurke.
Turşu gibi.Eher der Geruch von Zigarren und Essiggurken.
Aslında puro ve turşu kokusundan.Ich mag Essiggurken.
Turşu da severim.Ein Chiliburger mit extra Senf und Essiggurken.
Bir acılı burger, ekstra hardal ve ekstra turşu.Sie will Essiggurken.
O da turşu istiyor.Gegrillte Käseplatte, mit Pommes und Essiggurken.
Izgara peynir tabağının yanında patates kızartması ve turşu olur.Wie eine Essiggurke.
Turşuya benziyorsun!Wenn sie imaginär ist, wieerklärst du dann die Essiggurke?
Peki eğer hayaliyse,kanepenin üstündeki turşuyu nasıl açıklayacaksın?Dreh die Essiggurke um.
Turşuyu ters çevir.Holen Sie sich den einzigartig säuerlich-fruchtigen Geschmack der Branston Essiggurke öfter nachhause.
Branston turşusunun eşsiz, keskin, meyvemsi lezzetini çok daha sık çıkarın.Wessen Essiggurke ist das?
Groß wie eine Essiggurke.
Salatalık turşusu gibi büyük.Dreh die Essiggurke um, Morty.
Turşuyu çevir Morty.Michel, es sind nur Essiggurken.
Michel, bunlar sadece turşu.Frittierte Essiggurken sind ekelhaft.
Turşu iğrenç bir şey.Und Hitler endet als Essiggurke.
Ve Hitler içince de sızdırmış.Ist das eine Essiggurke und Erdnussbutter?
Turşu ve fıstık ezmesi mi?Ja! Okay, wir brauchen mehr Essiggurken.
Evet! Bize daha çok turşu gerekiyor.Ich finde, Essiggurken sind eklig.
Bir de… bence turşu iğrenç bir şey.Ich glaub's nicht, dass du dir frittierte Essiggurken bestellst.
Kızarmış Turşu sipariş ettiğine inanamıyorum.Tomaten, Salat, Essiggurken, Oliven, Senf, Öl und Essig.
Kızarmış domates, marul, turşu, zeytin, hardal ve yağ.Ich hab vor'ner Stunde eine Essiggurke gegessen.
Bir saat önce turşu yemiştim.Trotz dieser Essiggurke einer Falle, werde ich ohne Wahl aber, der Spur zu folgen gelassen.
Bir tuzak bu turşu rağmen ben izi takip etmekten başka seçenek kaldım.Und ich will Essiggurken.
Ben de turşu istiyorum.Londoner nennen diese Gebäude"Die Essiggurke","Die Scherbe","Den Walkie-Talkie", was diese Wolkenkratzer wieder.
Londra bu binaları Gherkin( Salatalık), Shard( Cam parçası), Walkie Talkie( Telsiz) diye isimlendirdi, bu yüksek binaları mütevazi hâle getirmek için.Lois, ich will Essiggurken.
Lois, turşu istiyorum!Susan, wie weiß man, ob Essiggurken Botulismus haben?
Susan, turşu zehirler mi, biliyor musun?
