Faustregel Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Doch ich habe eine Faustregel.
Ama bir kuralım var.Allgemeine Faustregel: Sonne am Himmel?
Mein Onkel hat da'ne Faustregel.
Eine Faustregel hier, Mr. Pryzbylewski.
Burada birinci kural Mr. Pryzbylewski.Faustregel: etwa alle 15.000 bis 20.000 km.
İnsanlar da tercüme ediyor
Hierbei lautet die Faustregel, dass 1 m Wassersäule ca. 100 mbar entsprechen.
Buradaki kural, 1 m suyun yaklaşık 100 mbara eşit olmasıdır.Faustregel für eine gesunde Work-Life-Balance.
Sağlıklı bir Work-Life-Balance için temel kural.Im Allgemeinen ist die Faustregel für die tägliche Wasseraufnahme die Hälfte Ihres Körpergewichts.
Su tüketimi için genel kural, günlük ağırlığınızın yarısı kadar vücut ağırlığınızın yarısıdır.Faustregel: Verkaufen Sie keine teure Elektronik bei eBay.
Temel kural: eBayde pahalı elektronik satmayın.Gibt es eine Faustregel zur Schätzung der Entfernung zu einem Flugzeug?
Eine Faustregel ist es, potenzielle Infektionen immer aufpassen.
Kural her zaman potansiyel enfeksiyonlar için dikkat etmektir.Eine Faustregel für die Zukunft  €”verdächtige e-Mails zu vermeiden.
Kural için gelecekteki — şüpheli e-postaları engellemek.Eine Faustregel für die Zukunft  €”immer aufpassen für Parasiten.
Kural için gelecekteki — her zaman parazitler için dikkat et.Eine Faustregel für die Zukunft  €”illegitimen Websites zu vermeiden.
Kural için gelecekteki — gayri meşru web siteleri kaçının.Die Faustregel: Der Wok sollte nie mehr als zwei Drittel gefüllt sein.
Temel kural: Wok tava asla üçte ikiden fazla dolu olmamalıdır.Als Faustregel sollte die Wasserkonzentration 300 PPM nicht überschreiten.
Temel su konsantrasyonu kural olarak 300 PPMyi geçmemelidir.Eine Faustregel in der Zukunft ist es, immer watch out für die Parasiten.
Kural için gelecekteki — her zaman parazitler için dikkat et.Als Faustregel empfiehlt Schwartz, nach jeder Mahlzeit Wasser zu trinken.
Bir kural olarak, Schwartz her öğünden sonra içme suyunu önermektedir.Eine Faustregel ist zu bleiben weg von solchen unzuverlässigen e-Mails und Nachrichten.
Kural böyle güvenilmez e-posta ve mesajları uzak kalmaktır.Faustregel: Maskierte haben was zu verbergen, meist nichts Gutes.
Faustregel: Dem Baby immer eine Schicht mehr mehr anziehen als man selbst trägt!
Genel kural; bebeğini kendi giydiğinden bir kat daha fazla giydirmek!Als Faustregel reicht mehr als 10-Fragen aus, um Kategorien zu erstellen.
Kural olarak, kategorileri yapmak için 10dan fazla sorunun olması yeterlidir.Meine Faustregel: __repr__ ist für Entwickler, __str__ ist für Kunden.
Benim temel kuralım: __repr__ geliştiriciler içindir __str__ müşteriler içindir.Als Faustregel bei Acryl gilt zum Beispiel: 10 Watt pro Millimeter.
Temel kural olarak örneğin akrilik için şunlar geçerlidir: Milimetre başına 10 watt.Eine Faustregel ist immer, die EULA(End User License Agreement) zu überprüfen.
Kural her zaman çok EULA( son kullanıcı lisans sözleşmesi) kontrol etmektir.Faustregel: Die Farbe, die Sie zuletzt auftropfen,„verdrängt“ die vorherigen Farben.
Temel kural: En son bıraktığınız renk, önceki renkleri'' yer değiştirir''.Faustregel… wenn du denkst, wir töteten jemanden, haben wir es wahrscheinlich getan.
Kural bir, eğer birini öldürdüğümüzü düşünüyorsanız muhtemelen öldürmüşüzdür.Als Faustregel würde ich im Allgemeinen ===anstelle von ==(und!==anstelle von!=) verwenden.
Genel bir kural olarak, genellikle=== yerine==( ve!== yerine!=) kullanırdım.Meine Faustregel ist, dass wenn ein Hotel eine Dusche mit Druckknopf hat, ich nicht dort bleibe.
Benim kural şudur: eğer bir hostelde bir buton düğmesi varsa, orada kalmam.Faustregel für die Ergänzung: multivitamin einmal pro Woche und calcium-jeden zweiten Tag.
Bir hafta takviyesi için temel kural: multivitamin bir kez ve her ikinci gün kalsiyum.
