Ferne Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Ferne Berge.
Der Tod aus der Ferne.
Das Ferne Licht-.
Uzak ışık.Vogelhaus aus der Ferne.
Ferne Echos?
Uzak yankılar mı?
İnsanlar da tercüme ediyor
In der Ferne zwei Berge.
Ferne und Zeit.
Blick von innen in die Ferne.
Uzaktan bakma içeri gir.Die ferne Zukunft.
Uzak gelecekte.Er ist kein Gott der Ferne.
Die ferne Zukunft….
Uzak geleceği.Eine Überraschung aus der Ferne.
Uzaklardan gelen bir sürpriz.Der Ferne Osten und E-07.
Uzak Doğu ve E-07.Möglichkeit der Ferne zu arbeiten!
Uzaktan çalışabilme fırsatı!In ferne unbekannte Länder.
Bilinmeyen uzak diyarlara….Das Mädchen, das in die Ferne blickt.
Mesafe içine bakarak kız.Aus der Ferne Code ausführen.
Uzaktan kod yürütme.Hast du das gesehen? Ferne Zukunft?
Uzak gelecek. Bunu mu görmüştün?Die Ferne von dir ist mir schwer.
Senden uzak ağır geliyor bana.Jemand rief aus der Ferne ihren Namen.
Birisi uzaklardan adımı seslendi.Die Howea, Eine Palme Aus Der Ferne.
Howea, Uzaktan Gelen Bir Palmiye Ağacı.Ferne Osten war schon immer mein Traum!
Uzak Doğuya gitmek hep hayalim olmuştur!So habe ich Dir aus der Ferne Reiki gesendet.
Kendisi bana uzaktan reiki de göndermişti.Hört ihr die Trommeln aus der Ferne?
Duyuyor musunuz uzaklardan gelen davulların sesini?Ferne Galaxien bewegen sich von uns weg.
Uzaktaki galaksiler bizden Hörst Du die Trommeln aus der Ferne?
Duyuyor musunuz uzaklardan gelen davulların sesini?Er sieht die Sonne, die in der Ferne die Bäume anstrahlt.
Güneşin uzaktaki ağaçları nasıl da aydınlattığını görür.Es kann die Position des überwachten Geräts verfolgen Ferne.
Bu uzaktan takip cihazın konumunu takip edebilir.Bin ich nicht auch ein Gott der Ferne?, spricht der HERR.
Uzaktaki Tanrı da değil miyim?” diyor RAB.Der Ferne Osten und 07, zwei Städte, die Insektenkäfige wurden.
Uzak Doğu ve 07, bir gecede böcek kafesine dönen iki şehir.
