FESTER BESTANDTEIL ne Demek Turkce - Turkce Çeviri

düzenli bir parçası
sabit bir parçasıdır
kalıcı bir parçası

Fester bestandteil Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Seit 2010 fester Bestandteil im Team.
Yılından beri takımın önemli bir parçası.
Kannst Du der gemalten Welt rechtzeitig entkommen oder wirst Du ein fester Bestandteil der Ausstellung?
Zamanında Boyalı Dünya kaçamazsın, ya da serginin kalıcı bir parçası olacak mı?
Der Alkohol als fester Bestandteil des Lebens.
Dengeli yaşamın parçası olarak alkol.
Im Handel und in der Industrie sind Lieferanten-Audits seit Jahren ein fester Bestandteil der Zusammenarbeit.
Ticaret ve sanayide tedarikçi denetimleri yıllardır işbirliğinin sabit bir parçasıdır.
Sie müssen ein fester Bestandteil Ihrer Diät sein.
Diyetinizin önemli bir parçası olmalıdır.
Roboter mit Traglasten von 50 bis 500 Kilogramm sind bereits jetzt ein fester Bestandteil in Krankenhäusern.
Ila 500 kilo yaşıma yükü olan robotlar daha şimdiden hastanelerin sabit bir bileşeni haline gelmiştir.
PS4 Pro ist fester Bestandteil der PS4-Familie.
PS4 Pro, PS4 ailesinin bir parçası.
Fallstudien und Gruppendiskussionen sind fester Bestandteil dieser Kurse.
Vaka çalışmaları ve grup tartışmaları bu derslerin ayrılmaz bir parçasıdır.
Er war ein fester Bestandteil meines Erwachsenwerdens.
O benim büyüme çağımın büyük bir parçasıydı.
Standardbehälter zur Lagerung und zum Transfer von Chemikalien sind fester Bestandteil des ProMinent-Portfolios.
Kimyasalların depolanması ve taşınmasına yönelik standart hazneler Prominent portföyünün sabit parçasıdır.
Ist seit Jahren fester Bestandteil des Frühlingsfests!
Uzun yıllar Bahar Bayramı olarak kutlandı!
Religionswissenschaftler werden in einer Welt benötigt, in der Religion ein fester Bestandteil des Alltags ist…[-].
Dinin günlük yaşamın daimi bir parçası olduğu bir dünyada Dini Araştırmalar uzmanlarına ihtiyaç vardır…[-].
Langweilig, aber ein fester Bestandteil meines Lebens.
Sıkıcı ama hayatımın parçası.
Es wird ein fester Bestandteil Ihrer Routine und es ist schwieriger zu überspringen.
Rutinin düzenli bir parçası olacak ve atlamak daha zor olacak.
Sport ist hoffentlich ein fester Bestandteil deines Lebens.
Umarım spor sürekli hayatınızın bir parçası olur.
Sie sind auch fester Bestandteil unserer Regierungspolitik.
Bunlar da bizim devlet politikamızın bir parçasıdır.
Praxis TOEFL-Tests sind ein fester Bestandteil des Kurses.
Uygulama TOEFL testleri elbette düzenli bir parçasıdır.
Außerdem ist er fester Bestandteil der portugiesischen Nationalelf.
Portekiz milli takımının da değişmez bir parçası.
Johnny Tremain ist seit langem ein fester Bestandteil im Klassenzimmer.
Johnny Tremain uzun zamandır sınıfta bir elyaftı.
Langweilig, aber ein fester Bestandteil meines Lebens.
Sıkıcı ama hayatımın bir parçası.
Ile Sainte-Hélène ist seit langem ein fester Bestandteil der Geschichte Montreals.
Ile Sainte-Hélène, Montrealin tarihinde uzun zamandır bir fikstür olmuştur.
Seit 2010 ist sie fester Bestandteil des Teams.
Yılından beri takımın önemli bir parçası.
Aber auch immer ein fester Bestandteil von China!
Her zaman Çinin bir parçası olmuştur!
Das Hörgerät- ein fester Bestandteil Ihres Lebens.
İşitme cihazı- yaşamınızın bir parçası.
Die Kurden werden als fester Bestandteil Syriens gesehen.
Kürtleri Suriye halkının bir parçası olarak gördü.
Doi Suthep ist ein fester Bestandteil des Lebens in Chiang Mai.
Doi Suthep, Tayland yaşamının sabit bir parçasıdır.
Tiere sind schon lange fester Bestandteil unseres Lebens.
Evcil hayvanlar uzun süredir hayatımızın bir parçası olmuştur.
Entertainment 720" ist ein fester Bestandteil dieser Gemeinschaft. Seit Juni.
Eğlence720, bu topluluğun hazirandan beri demirbaşı.
Google ist schon seit Jahren fester Bestandteil unseres Lebens.
Google hayatımızın yıllardır bir parçası olduğu için artık bizi tanıyor.
Akzeptiere, dass sie ein fester Bestandteil dessen sind, wer du bist.
Onların sizin kim olduğunuzun kalıcı bir parçası olduğunu kabul edin.
Sonuçlar: 269, Zaman: 0.0318

Kelime çeviri

En çok sorulan sözlük sorguları

Almanca - Turkce