Fregatte Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Aye, aye! Fregatte.
Die Fregatte ist unter Quarantäne.
Fırkateyn karantina altında.Das war nie und nimmer'ne Fregatte.
O firkateynse ben de ne olayım.F125 Fregatte der deutschen Marine.
F125 Fırkateyn Alman Donanması.Republikanische Fregatte im Anflug.
Cumhuriyet fırkateyni yaklaşıyor.Alte Fregatte im Hafen von Buenos Aires.
Buenos Aires limanında eski fırkateyn.Französisch Paddel Fregatte Descartes.
Fransız raket fırkateyn Descartes.Dänische Fregatte Jylland in Ebeltoft, Dänemark.
Danimarkalı firkateyni Jylland içinde Ebeltoft, Danimarka.Gut, Mansell. Wir brauchen die Fregatte.
Pekâlâ Mansell, o fırkateyn bize lazım.Es gibt keine Fregatte wie ein Buch".
Bir kitap gibi fırkateyn yoktur''.Fregatte"Admiral Grigorowitsch" ging an den Ufern von Syrien.
Fırkateyn« Amiral Grigoroviç» Suriye sahillerine gitti.Sie sind Freiwild, sobald die Fregatte landet.
O fırkateyn indiği an av sezonu açılacak.Fünf Tote. Fregatte ist unter Quarantäne.
Kişi öldü. Fırkateyn karantina altında.HMS Trincomalee(1817) in einem restaurierten britischen 18-Pfünder,38-gun schwere Fregatte.
HMS Trincomalee( 1817) bir restore İngiliz 18 librelik,38-gun ağır firkateyni.Fünf Tote. Fregatte ist unter Quarantäne.
Fırkateyn karantina altında. 5 kişi öldü.Sehr gut. Eine Schaluppe fasst um die 130 Männer, eine Fregatte schon 140 bis 200.
Aferin. Şalupanın mürettebatı yaklaşık 130 kişidir ama fırkateyn 140 ila 200 kişi alabilir.Die Reise der Fregatte Ertuğrul nach Japan von Osman Nuri.
Ertuğrul Fırkateyninin Japonyaya Yolculuğu, Osman Nuri Paşa.Parly verwies darauf, dass Frankreich bereits dauerhaft eine Fregatte in der Region stationiert habe.
Parly, Fransanın bölgede hâlihazırda bir fırkateyninin bulunduğunu söyledi.Die Fregatte«Admiral Grigorowitsch» ging an der Küste von Syrien.
Fırkateyn« Amiral Grigoroviç» Suriye sahillerine gitti.Ich brauche die Fregatte, um den einzigen.
Bir başına kalan kazazedeyi kurtarmak için bu fırkateyne ihtiyacım var.Fregatte"Admiral Kasatonov" führte während der Tests Testschüsse durch.
Fırkateyn'' Amiral Kasatonov'' testleri sırasında test ateşleme yaptı.Und ich, wie meine schneeweiße Fregatte"Pharao", Ich muss verschwinden.
Ve ben, kar beyazı fırkateyn'' Firavun'' gibi, İyi. Ben ortadan kaybolmak zorundayım.Moderne Fregatte Admiral Sergej Gorschkow der russischen Marine.
Modern firkateyni Amiral Sergey Gorshkov arasında Rus Donanması.Barron demonstriert überlegen seamanship Fähigkeiten als Offizier der Fregatte Vereinigten Staaten.
Barron bir subay olarak üstün denizcilik özelliklerini göstermede firkateyni ABD.Ich brauche die Fregatte um den einzigen Überlebenden zu holen.
Bir başına kalan kazazedeyi kurtarmak için bu fırkateyne ihtiyacım var.Ein Beispiel dafür ist die De Zeven Provinciën -Klasse Luftverteidigung und Kommando Fregatte der Royal Dutch Navy.
Bir örnek De Zeven Provinciën -sınıf hava savunma ve komuta fırkateyn Royal Dutch Donanması.Ich brauche diese Fregatte, um den einzigen Überlebenden zu bergen.
Bir başına kalan kazazedeyi kurtarmak için bu fırkateyne ihtiyacım var.Fregatte ist ein großes Schiff und ist überraschend sehr schnell und wendig.
Fırkateyn büyük bir gemi ve şaşırtıcı derecede çok hızlı ve manevra olduğunu.Einige Befunde sprechen dafür, dass die Fregatte bekam im Gang für Testläufe spät im Jahr 1851.
Bazı kanıtlar firkateyni 1851 yılında geç deneme seferleri için sürmekte var olduğunu göstermektedir.Die Fregatte„KNM Helge Ingstad“ hatte 137 Mann Besatzung an Bord.
KNM Helge Ingstad Fırkateyninin su alması sonucunda gemide bulunan 137 kişi tahliye edildi.
