FUSSGÄNGERZONE ne Demek Turkce - Turkce Çeviri

yaya bölgesi
yaya alanı
yaya caddesi

Fußgängerzone Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Keine Fußgängerzonen.
Piyadeleri hiç yoktur.
Fußgängerzone Wangfujing.
Wangfujing Yaya Caddesine.
Exkursion in der Bauman-Straße(Fußgängerzone)-«Kasaner Arbat».
Baumanın yaya caddesinde yürüyüş-« Kazan Arbat».
Um in der Fußgängerzone die Wege zu Reinigen.
Balıklıdere Mahallesi yol temizleme çalışmamız.
Hinweis: Das Kundenzentrum befindet sich in der Fußgängerzone.
Not: Müşteri merkezi yaya bölgesinde yer almaktadır.
Fußgängerzonen von Bonn sind bekannt für die Fülle von Geschäften.
Bonnun yaya caddeleri, mağazaların bolluğuyla ünlüdür.
Es gibt zweiArten von Gebieten definiert, NEZ und Fußgängerzonen.
İki bölge tipleri tanımlanır,LEZs ve yaya alanları vardır.
Sehr ruhige Lage: Fußgängerzone, alle Fenster blicken auf den Innenhof.
Çok sessiz konum: sokağının, tüm pencereleri avluya bakar.
In der Nähe von vielen Dienstleistungen, dem Markt und der Fußgängerzone von Katerini.
Birçok hizmet, market ve Katerininin yaya bölgesine yakın.
Fußgängerzonen oder Parkanlagen sind im Allgemeinen nicht enthalten.
Yaya alanları veya park planları genel olarak dahil edilmemiştir.
Die gesamte Länge der Fußgängerzonen im Zentrum Moskaus beträgt 19 Kilometer.
Moskovada şehir merkezindeki yürüyüş alanlarının toplam uzunluğu 19 kilometre.
Das Bougainville Hotel liegt im Zentrum von Anacapri, in der Nähe der Fußgängerzone.
Bougainville oteli, yaya bölgesinin yakınında Anacaprinin merkezinde yer almaktadır.
Viele Restaurants, Bars, Kino und die Fußgängerzone… alles da was das Herz begehrt.
Birçok restoran, bar, sinema ve yaya bölgesi… kalp istediği her şeyi yoktu.
Auch Fußgängerzonen blockieren Autos, aber keine Motorräder oder Roller. Mehr.
Ayrıca yürüyüş caddeleri arabaları engeller, motosiklet veya scooter değildir. Devamı.
Mein Mann und ich spazierten durch dieses kleine dreieckige Fußgängerzone am Mittwoch Nachmittag.
Hubby ve ben Çarşamba öğleden sonra bu küçük üçgen yaya alanı boyunca yürüdüm.
Steile Fußgängerzonen und Gebäude mit alten Steinfassaden verleihen ein besonderes Ambiente.
Dik yaya sokakları ve eski taş cepheli binalar özel bir ortam katmaktadır.
Wohnen im Herzen von Fürth bei Nürnberg, mitten in der Fußgängerzone, dennoch sehr ruhig.
Nürnbergin yakınındaki Fürthün merkezinde, yaya bölgesinin ortasında, ancak çok sessizdir.
Die Fußgängerzone von Duderstadt duftet am zweiten Oktoberwochenende nach Äpfeln und Birnen!
Yaya bölgesi Duderstadt, ekim ayının ikinci hafta sonunda elma ve armut kokuyor!
So groß wie viele typische Kirchen der Zeit, ist die Kathedrale am Ende/ Anfang der Fußgängerzone.
Zamanın çoğu tipik kilisesi kadar büyük olan katedral, yaya bölgesinin sonu/ başıdır.
Die Fußgängerzone( Zone pietonne) ist ein bisschen eine Touristenfalle, aber es gibt einen guten Grund.
Yaya Bölgesi( zone piétonne) bir turist kapanı biraz, ama iyi bir sebebi var.
Vom Marktplatz kommend,wird der Zug also nun durch die Fußgängerzone der Osterstraße ziehen und am Ende[…].
Pazar yerinden geliyor,tren şimdi Osterstraße yaya bölgesi ve sonunda hareket edecek[…].
Bus-+ S Bahn, sowie Fußgängerzone mit vielen Geschäften und Restaurants ca. 3-5 Minuten zu Fuß.
Otobüs+ S Bahn ve çok sayıda dükkan ve 3-5 dakika yürüyüş mesafesinde restoranlar ile yaya alanı.
Der Kasaner Kremlin befindet sich 20 Minuten Fußweg entfernt und von der Fußgängerzone Baumana-Straße trennen Sie 500 m.
Otel, Kazan Kremline yürüyerek 20 dakika, Baumana Caddesine ise 500 metre mesafededir.
Fußgängerzone in der Innenstadt, das Einkaufen wiederbeleben, ein Komplex für Kultur, Wohnen und Büros.
İlçe merkezinde yaya caddesi,… yeniden canlandırılmış alışveriş, kültür, yaşam ve ofis alanları.
Dies ist die wichtigste Touristenattraktion zwischen dem Dom und den Uffizien- Fußgängerzone(außer Service-Fahrzeuge).
Bu, Duomo ve Uffizi- yayalaştırılmış( servis araçları hariç) arasındaki ana turist çekişidir.
Die Fußgängerzone in Balingen ist wunderschön und im Frühjahr/Sommer/Herbst eigentlich gastronomisch immer im Außenbereich zu erleben.
Balingen yaya alanı güzel ve aslında gastronomically hep açık havada bahar/ yaz/ sonbaharda yaşamaya.
Video- Tallinn, Estland- 8. Januar 2018: Touristen gehen entlang Viru Fußgängerzone in der Altstadt von Tallinn.
Tallinn, Estonya- 8 Ocak 2018: Turistler Tallinn tarihi merkezinde Viru yaya caddesi boyunca yürüyün.
Zu Fuß geht's dann weiter in die 3 km lange Fußgängerzone mit unzähligen Shopping-Möglichkeiten und Strassenmusikanten.
Yürüyerek sayısız alışveriş olanaklarında faydalanıp, sokak müzisyenleri ile 3 km uzunluğundaki yaya bölgesine gidebilirsiniz.
Eine Wohnung von 45 m2 im dritten Stock eines Gebäudes in der Fußgängerzone im Zentrum von Zakynthos.
Zakynthos merkezinde bir yaya bölgesinde bulunan bir binanın üçüncü katında 45 m2 bir daire.
Genießen Sie lange Spaziergänge durch breite Fußgängerzone Streetsю ist die nächste Metrostation Hospital Clinic.
Uzun yürüyüşlere keyfine varacaksınız tarafından geniş yaya streetsю en yakın metro istasyonu hastane Kliniği olduğunu.
Sonuçlar: 30, Zaman: 0.0304

En çok sorulan sözlük sorguları

Almanca - Turkce