Gebrochenes bein Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Gebrochenes Bein.
Es ist ein gebrochenes Bein.
Gebrochenes Bein, Hirnerschütterung.
Kırık bacak, kaburgalar.Für ein gebrochenes Bein?
Kırık bacak için mi?Gebrochenes Bein. Sein Bein.
Kırık bacak. Combinations with other parts of speech
Sıfatlarla kullanım
linkes beinrechtes beinlange beinegebrochenes beinandere beinkurze beineschöne beinetolle beinestarke beineeigenen beinen
Daha
Fiillerle kullanım
Isimlerle kullanım
Das ist kein gebrochenes Bein.
Bu kırılmış bir bacak değil.Ein gebrochenes Bein oder so.
Galiba bacağı kırıktı.Parish hat ein gebrochenes Bein.
Parish kırık bir bacak var.Ein gebrochenes Bein heilt.
Kırık bacak iyileşir.Ich richtete sein gebrochenes Bein.
Kırık bacağını tedavi ettim.Doug, gebrochenes Bein, Raum 4.
Doug, kırık bacak, 4te.Ist das wie ein gebrochenes Bein?
O bacak kırığı gibi bir şey değil mi?Gebrochenes Bein, punktierte Lunge.
Ich hab sein gebrochenes Bein gerichtet.
Kırık bacağını tedavi ettim.Der Kerl im Mannschaftsraum hat ein gebrochenes Bein.
Arka Guy kırık bacağı vardır.Ein gebrochenes Bein, aber sonst unversehrt.
Bacağı kırık ama hiç.Operation? Wegen ein gebrochenes Bein?
Ameliyat mı? Kırık bacak için mi?Gebrochenes Bein… und irgendwas am Rücken.
Bacağım kırık, sırtımda da bir gariplik var.Operation? Wegen ein gebrochenes Bein?
Kırık bacak için mi?- Ameliyat mı?Sein gebrochenes Bein ist nie wieder richtig geheilt.
Onun kırık bacağı henüz iyileşmedi.Und irgendwas am Rücken. Gebrochenes Bein.
Bacağım kırık, sırtımda da bir gariplik var.Lhr gebrochenes Bein ist vielleicht schon erfroren.
Kırık bacağınız kangren olmuş olabilir.Das gebrochene Bein… Er hatte ein gebrochenes Bein.
Adam Er hat ein gebrochenes Bein und kann nicht abhauen.
Bacağı kırık, o yüzden bir yere gidemez.Simon Doyle scheidet auch aus, da er ein gebrochenes Bein hat.
Simon Doyleu da bacağı kırık olduğu için eleyebiliriz.Gebrochenes Bein, geringfügige interne Verletzungen.
Kırık bir bacak, ufak iç organ yaralanmaları.Eliot hat wesentlich mehr Probleme als ein gebrochenes Bein.
Eliot un kırık bacağından çok daha önemli sorunları var.Lhr gebrochenes Bein ist vielleicht schon erfroren.
Kırık bacağınız şimdiden kangren olmuş olabilir.Das heißt, wir sitzen hier weiter fest undich habe immer noch ein gebrochenes Bein.
Bu demektir kiburaya saplanıp kaldık ve benim bacağım kırık.Ich meine, ein gebrochenes Bein, gebrochene Rippen.
Yani, kırık bacak, 
