GEH RÜBER ne Demek Turkce - Turkce Çeviri

Geh rüber Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Geh rüber!
Kalk git oraya!
Jetzt geh rüber.
Şimdi oraya git.
Geh rüber an die Wand.
Duvara doğru yürü.
Jetzt geh rüber.
Şimdi git oraya.
Geh rüber zu deiner Mutter.
Annenin yanına git.
Ich geh rüber.
Ben oraya gidiyorum.
Geh rüber zu den Polizisten.
Polislerin yanına git.
Ok, Madison, geh rüber zur Bar.
Pekala Madison, bara doğru yürü.
Geh rüber und rede mit ihm.
Oraya git ve onunla konuş.
Dann überrasch mich und geh rüber.
O zaman beni şaşırt ve oraya git.
Geh rüber und schnapp ihn dir.
Oraya git ve yakala onu.
Zieh dir die Hose hoch und geh rüber zur Bar.
Pantolonunu giy ve barın oraya git.
Geh rüber und sag was zu ihr.
Oraya git ve konuş onunla.
Ich ziehe den Morgenmantel an, geh rüber und frage, was los war.
Sabahlığımı giyip oraya gideceğim ve ne olduğunu öğreneceğim.
Geh rüber und mach dein Ding.
Oraya git ve numaranı yap.
Ich ziehe den Morgenmantel an, geh rüber und frage, was los war.
Sabahligimi giyip oraya gidecegim ve ne oldugunu ögrenecegim.
Geh rüber, und mach das Ding klar.
Oraya git ve işi bitir.
Jetzt geh rüber und setz dich.
Şimdi git şuraya ve otur.
Geh rüber zu den anderen Kindern.
Diğer çocuklarla şuraya git.
Jetzt geh rüber und sag's ihm.
Şimdi yanına git,… ve söylediğimi tekrar et.
Geh rüber! Na los, geh!.
Oraya git. Git hadi!
Nimm die Anträge aus dem Drucker,dann geh rüber in die Ecke, wirf alles in den Müll, denn es liegen bereits zwei Kopien in diesem Moment auf deinem Tisch.
Teklifi yazıcıdan çıkar,sonra da köşeye doğru yürü ve her şeyi çöpe at. Çünkü masanda zaten hazır bekleyen 2 tane kopya var.
Geh rüber, knutsch los. Du hast gewonnen.
Oraya git ve öpüş. Sen kazandın.
Okay. Geh rüber und sag hallo.
Tamam, yanına git ve'' merhaba'' de.
Geh rüber und tanze für dich. -Ja.
Şuraya git ve kendi kendine dans et. Tamam.
Steh auf. Geh rüber und frag höflich, ob du seinen Schwanz lutschen darfst.
Kalk, oraya git ve kibarca aletini emmek istediğini söyle.
Geh rüber und hilf ihnen mit dem Zelt.
Oraya git ve çadırı kurmalarına yardım et.
Ich setz mich auf die Bank oder geh rüber ins Krankenhaus und mach Besuche oder helfe in der Kirche. Und ich suche Arbeit. Jeden Tag, aber zurzeit ist nichts zu finden.
Bankta oturuyorum veya gidip hastanedeki hastaları ziyaret ediyorum ya da kiliseye yardım ediyorum ve her gün iş arıyorum ama hiç iş yok.
Geh rüber und sag was zu ihr. Worauf wartest du?
Oraya git ve konuş onunla. Ne bekliyorsun?
Geh rüber und frag ihn, ob er einen Rolls will.
Oraya git ve bir Rolls Royse istiyor mu sor.
Sonuçlar: 35, Zaman: 0.0354

Kelime çeviri

En çok sorulan sözlük sorguları

Almanca - Turkce