GIBT'S NOCH ne Demek Turkce - Turkce Çeviri

• var
• başka
• daha var
• bir tane daha

Gibt's noch Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

Was gibt's noch?
Başka ne var?

Und welchen Grund gibt's noch?
Başka ne sebebi var?

Wen gibt's noch?
Başka kim var?

Welche Attribute gibt's noch?
Başka ne gibi öznitelikler var?

Gibt's noch Fragen?
Başka sorunuz?

Immerhin gibt's noch ihn.
En azından o var.

Gibt's noch Bier?
Başka bira var mı?

YouTube gibt's noch! -Ja!
Evet, YouTube var!- Evet!

Gibt's noch einen Weg?
Başka bir yol?

Wie viele gibt's noch von euch?
Sizden kaç kişi var?

Gibt's noch Fragen?
Başka sorusu olan?

Ach, jetzt gibt's noch Regeln?
Ha bir de kural mı var?

Gibt's noch was Neues?
Başka ne haber var?

Vielleicht gibt's noch einen Eingang.
Belki başka bir kapı filan vardır.

Gibt's noch Fragen? Vielen Dank.
Başka sorusu olan? Teşekkürler.

Vielleicht gibt's noch einen Eingang.
Belki başka bir kapı falan vardır.

Gibt's noch was? Jeff Sarno?
Jeff Sarno ile tanış. Başka ne buldunuz?

Zehn Meilen die Route 14 runter gibt's noch einen Laden.
On mil ötede bir yer daha var, sapağın solunda.

Was gibt's noch?
Başka neyimiz var?

Er verlor Livia vor eineinhalb Jahren und dann gibt's noch dich und mich.
Liviayı sadece bir buçuk yıl önce kaybetti ve sonra sen ve ben varız.

Was gibt's noch?
Başka ne anlatabilirim?

Oh, mach dir keine Sorgen, Decker, da, wo es herkommt, gibt's noch viel mehr. Oh!- Maze!
Maze. Oh, merak etme Decker, geldiği yerde fazlası var. Oh!

Dann gibt's noch Hoffnung.
Umut var yani.

Beim Wettkampf des Zehnkampfteams nächste Woche gibt's noch Platz für dich.
Akademik dekatlon takımının ilk yarışması gelecek hafta… ve senin için tabii ki yerimiz var.

Wen gibt's noch?
Başka kime güvenebiliriz?

Das Wasser im Kanal war voll mit gefährlichen Bakterien… Fasst noch jemand diese Tür an, gibt's noch ein Begräbnis. Hey, Jungs.
Biri daha bu kapıya dokunursa bir tane daha cenazemiz olacak. Çocuklar. Kanalın suyu tehlikeli bakteriler barındırıyormuş.

Dann gibt's noch die Vögel.
Sırada kuşlar var.

Hey, Leute, ähm, da drin gibt's noch Pizza, wenn ihr mögt.
Hey, çocuklar, eğer isterseniz, içeride pizza var.

Hier gibt's noch jemanden mit Zugang, falls Ihnen was passiert wäre.
Yolda sana bir şey olursa diye erişimi olan biri daha vardır.

Dann gibt's noch eine Sache.
Ayrıca bir şey daha var.