HALB LEER ne Demek Turkce - Turkce Çeviri

yarı boş
halb leer
yarısı boş
halb leer
yarısını boş
halb leer

Halb leer Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Halb leer.
Yarı boş.
Oder doch halb leer?
Halb leer.
Bardağın yarısı boş.
Das Glas ist halb leer.
Bu bardağın yarısı boş.
Leer? Halb leer? Ganz leer?.
Boş, yarı boş, tamamen boş?.
Das Gilas ist halb leer.
Bu bardağın yarısı boş.
Unser Glas ist halb leer, und die volle Hälfte ist voller Fehlschläge.
Bizim cam yarı boş Ve tam yarım başarısızlıkla doludur.
Der Waggon ist halb leer.
Bu vagonun yarısı boş.
Denn der Flieger ist halb leer, und so okkupieren wir jeder eine Dreierreihe.
Artılar: Uçak yarısı boş, bu nedenle biz üç orta koltuk.
Komm, das ist halb leer.
Hadi ama bunun yarısı boş.
Das Glas ist halb leer, und es stehlen. Er würde euch sagen.
Bardağın yarısının boş olduğunu söyleyip… sonra da senden çalacak türden biri.
Hier ist es sowieso halb leer.
Bölümümün yarısı boş zaten.
Sie ist halb leer, weil Sie sie alle zum halben Verkehrswert abzocken.
Bloğun yarısı boş çünkü hepsini yarı fiyatına alıyorsun.
Der Tisch ist trotzdem halb leer.
Ama hâlâ masanın yarısı boş.
Wäre diese Ladenzeile nicht halb leer, könnte ich euch nie hier reinbringen. Ich weiß.
Biliyorum. Bu bloğun yarısı boş olmasaydı, sizlere burayı veremezdim.
Warum muss das Glas immer halb leer sein?
Neden Bardağın Hep Yarısı Boş?
Aber die Flasche mit Schlaftabletten, die man bei ihm gefunden hat, war halb leer.
Ama elinde yarısı boş bir kutu uyku hapı bulundu.
Ihr Glas ist halb leer.
Hepsi bu mu'','' Bardağın yarısı boş'' diyen insanlardan.
Ihre Haltung war negativ, ihr Glas immer halb leer.
Tutumu olumsuz, bardağı her zaman yarı boş.
Für Sie ist das Glas immer halb leer, oder?
Sana göre bardak da hep yarı boş, e mi?
Du bist wie ein Pessimist… der seine Taschen ansieht und denkt, sie seien halb leer.
Sen karamsarsın pantolonuna bakıp, yarı boş olduğunu düşünüyorsun.
Aber das ist man das Glas als halb leer, und es[…].
Ama bu cam bakaraks yarısı boş ve bu[…].
Bei euch ist das Glas immer halb leer.
Bardağı hep yarı boş görüyorsunuz.
Eine Schachtel Kondome, halb leer.
Bir kutu prezervatif var, yarısı boş.
Also… du siehst dein Ex-Frau halb leer.
Eski karını yarı boş halde görüyorsun.
Absolut. Und bei Ihnen eher halb leer?
Sen yarısı boş diyenlerden misin? Kesinlikle?
Bei Ihnen ist das Glas wohl auch immer halb leer, was?
Sana göre bardak da hep yarı boş, e mi?
So spricht jemand, der das Glas halb leer sieht.
Bardağın yarısı boş tarzı bir bakış açısı olur.
Unsere Kirchen sind wirklich halb leer.
Kiliselerimizin yarı yarıya boş olduğunu söylemekten utanmıyorum.
Manche sehen den BH als halb leer.
Bazıları sütyenin yarısını boş görür… ben yarısını dolu görmeyi tercih ediyorum.
Sonuçlar: 51, Zaman: 0.034

Kelime çeviri

En çok sorulan sözlük sorguları

Almanca - Turkce