HANDGEMACHTEN ne Demek Turkce - Turkce Çeviri S

Handgemachten Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Diese handgemachten Badezimmer Accessoires sind ganz süß.
Bu el yapımı banyo aksesuarları çok sevimli.
In ländlichen Gebieten, aber die handgemachten schönen Häusern.
Kırsal alanlarda, ama el yapımı güzel evlerde.
Markt mit handgemachten Geschenken von über 45 lokalen Künstlern.
Pazar, 45 yerel sanatçıdan el yapımı hediyeler.
Lassen Sie uns die 30 einfachsten handgemachten Geschenke betrachten.
En iyi 30 basit el yapımı hediyeye bakalım.
Die handgemachten Nudeln schmeckten immer gleich, genauso wie die Suppe.
Tabii çorbanın da. El yapımı eriştelerin tadı hep aynıydı.
Hut ist auch unsere Schoko-Laden, mit handgemachten Pralinen.
Şapka da bizim çikolata dükkanı olduğunu, el yapımı pralin ile.
Diese handgemachten Geschenke sind der beste Weg, um zu sagen, dass Sie jemanden lieben.
Bu el yapımı hediyeler, birini sevdiğinizi söylemenin en iyi yoludur.
Irgendwas mit Arschtreten mit handgemachten italienischen Schuhen?
Havalı, el yapımı İtalyan ayakkabılarıyla ilgili bir şeydi?
Ich nutze in meiner Kollektion weiterhin diese besondere Verbindung aus Maschenware und handgemachten Details.”.
Koleksiyonlarımda örme kumaşlar ve el yapımı detaylar kullanmaya devam ediyorum.”.
In diesem Haus wird nicht mit handgemachten Seidenkissen gekämpft!
Biz evin içinde kavga etmiyoruz. O yastıklar el boyaması ipekten!
Handgemachten klassischen nude kind engel berühmte reproduktion ölgemälde auf leinwand Liebe auf das Aussehen.
El yapımı klasik çıplak çocuk melek ünlü üreme yağlıboya tuval üzerine Aşk üzerinde Görünümü.
Eine ausgedehnte Kampagne mit 84 handgemachten Levels wird Sie über viele Stunden hinweg unterhalten.
El yapımı seviyesini içeren dev bir kampanya sizi saatlerce eğlendirecek.
Alle Eissorten sind hier glutenfreie jemandem erlauben ihre handgemachten Auswahl genießen.
Burada dondurmalar tüm glutensiz herkes kendi el yapımı seçimlerini zevk sağlayan bulunmaktadır.
Und wir bieten immer 100% handgemachten Ausschnittspfad und in Verbindung stehende Dienstleistungen an.
Ve biz her zaman 100% el yapımı kırpma yolunu ve ilgili hizmetleri sağlıyoruz.
Die Teilnehmer werden die neuesten Techniken zur Herstellung von handgemachten Schmuck und Industrie lernen.
Katılımcı el yapımı ve endüstriyel mücevher yapımında en güncel teknikleri öğrenecek.
Aber solche handgemachten Artikel, wie auf dem Foto rechts, verstehen nicht, wie viel sie kosten sollten.
Fakat bu el yapımı makaleler, sağdaki fotoğrafta olduğu gibi, ne kadar mal edeceğini anlamıyorlar.
Das Design von Edita bringt Ihnen einzigartigen, handgemachten Schmuck in klassischen und modernen Stilen.
Editanın tasarımı size klasik ve modern tarzlarda benzersiz el yapımı takılar getiriyor.
Ich habe eine Online-Fangemeinde und ich verdiente nicht genug, also begann ich mit den handgemachten Miniaturen.
Neyse, internet üzerinden yayınladım ve faturaları ödememe yardımcı olmuyordu… ben de bu el yapımı minyatür oyuncakları yapmaya başladım.
Mit dieser Art von handgemachten Brieftasche Arbeit können Sie sehr schöne Brieftasche Modelle haben.
Bu tür el yapımı cüzdan çalışmaları sayesinde sizde çok güzel para cüzdan modellerine sahip olabilirsiniz.
Sei dankbar für die kleinen Dinge, wie den handgemachten Brief, der neulich sicher in deinem Briefkasten angekommen ist.
Geçen gün posta kutunuza güvenle ulaşan el yapımı mektup gibi küçük şeylere minnettar olun.
Die handgemachten Karten wurden schnell populär, und Yamauchi gemietet Assistenten in Massen zu produzieren Karten zu befriedigen Nachfrage.
El yapımı kartlar yakında popüler oldu ve Yamauchi tatmin talebe seri üretimini kartlarına asistanlar kiraladı.
Alles ist Handgemacht.
Hepsi el yapımı.
Türkisch. 1924. Handgemacht. Eine schöne Waffe.
Türk'', El yapımı, 1924. Güzel bir silah.
Die Nudeln im Laden bei der Schule waren nicht handgemacht, die Konsistenz war nichts Besonderes.
Okulun yakınındaki dükkândaki erişteler el yapımı değildi ve dokusu gayet sıradandı.
Handgemacht, vergiss das nicht.
El yapımı, sakın unutma.
Handgemachte Schuhe sind heutzutage teuer.
Bu günlerde el yapımı ayakkabılar pahalı.
Handgemacht, das ist eine'56 Lespaul.
El yapımı, 56 Les Paul.
Das bedeutet handgemacht, sehr teuer.
Bu el yapımı anlamına gelir ve çok pahalıdır.
Selbst gebaute Waffen, handgemachte Kugeln für Morde.
Cinayetlerde el yapımı silahlar ve mermiler kullanılmış.
Ein von Edgar Vanderkoff handgemachtes, schneeweißes Sofa.
Edgar Vanderkoff marka, el yapımı, bembeyaz bir kanepe.
Sonuçlar: 30, Zaman: 0.0248
S

Handgemachten eşanlamlıları

En çok sorulan sözlük sorguları

Almanca - Turkce