HELLEM ne Demek Turkce - Turkce Çeviri S

Sıfat
Zarf
parlak
hell
glänzend
leuchtend
strahlend
bright
glanz
brilliant
rosig
brillante
grelle
açık
offen
klar
open
geöffnet
offensichtlich
deutlich
eindeutig
outdoor
ehrlich
öffentlichen

Hellem Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Schwarz auf hellem Gelb.
Açık Sarı üzerine Siyah.
Aber in hellem Licht wirken sie eher blau. Die sind grau.
Gözlerinse… Gri ama parlak ışıkta mavi görünüyor.
Oder den Trick mit Gummischlauch und hellem Licht.
Eski kauçuk hortum ve parlak ışık oyunu.
Die sind grau. Aber in hellem Licht wirken sie eher blau.
Gözlerinse… Gri ama parlak ışıkta mavi görünüyor.
Die Verwendung von Blitz ermöglicht ISO 400 bei hellem Licht.
Flaş kullanımı, parlak ışıkta ISO 400i etkinleştirir.
Sophie Turner hat ihr Bild mit hellem Make-up vervollständigt.
Sophie Turner imajını parlak makyajla tamamladı.
Selbst bei hellem Licht erzeugt ein solcher Raum ein Gefühl der Schwere über Ihrem Kopf.
Parlak ışıkta bile, böyle bir oda başınızın üstünde bir ağırlık hissi yaratacaktır.
Er möchte seine Bücher etwas Hellem und Reinem widmen.
Kitaplarını parlak ve saf bir şeye adamak istiyor.
Groß, wuchtig, aus hellem Vollholz steht er in der Küche einer Wohnung in Hamburgs grünem Viertel Eimsbüttel.
Büyük, güçlü, hafif masif ahşaptan yapılmış, Hamburgun yeşil bölgesi Eimsbütteldeki bir dairenin mutfağında.
Magst du die Kombination aus sexy Körper und hellem Köpfchen?
Seksi vücut ve parlak kafa kombinasyonunu sever misin?
Er wird stark werden, in hellem Licht und sauberer Luft leben.
Büyüdükçe güçlenecek, parlak ışıkta ve açık havada yaşayacak.
Wenn ich das mache, haben wir nachher bei hellem Licht Sex.
Bunu yaparsam, eve döndüğünde ışıklar açık seks yapacağız.
Die Augen werden bei hellem Licht und stressigen Situationen irritiert.
Gözler parlak ışıkta ve stresli durumlarda tahriş olur.
Maglev -Windkraftanlage 300W zusammen mit hellem Solarsystem.
Maglev rüzgar türbini 300W güneş ışık sistemi ile birlikte.
Für den Kristallglanz von hellem Haar müssen Sie Zitrone mit Glycerin mischen.
Sarı saçların kristal parlaklığı için, gliserinle bir limon karıştırmanız gerekir.
Wenn ich das mache, haben wir nachher bei hellem Licht Sex?
Eğer öyle yaparsam eve geldiğinde ışıklar açık sevişebilir miyiz?
Auf den Gipfeln aus weißem hellem Schnee und bei sonnigem Wetter schmerzen sogar die Augen.
Beyaz parlak karların tepelerinde, güneşli havalarda, gözler bile ağrıyor.
Mache Gymnastik, stimuliere die Bewegungen des Jungen mit hellem Spielzeug.
Jimnastik yapın, çocuğun hareketlerini parlak oyuncaklar ile canlandırın.
Nur bei einem Auslöser, sehr hellem Licht oder sehr lauten Geräuschen.
Artık sadece çok parlak bir ışık veya çok yüksek bir ses tetikleyince oluyor.
Wenn möglich, setzen Sie sich am Morgen beim Erwachen hellem Licht aus.
Mümkün olduğunda, uyandıktan sonra sabah erkenden kendinizi aydınlık ışığa maruz bırakınız.
Sie können zwei Schichten von hellem weißen Farbe und Sie werden die Wärme Reflexion mit 60-70% zu verbessern.
Parlak beyaz boya iki kat uygulanır ve size% 60-70 ile ısı yansıma artıracaktır.
Türkise sollten vor Kosmetika, Hitze und hellem Licht geschützt werden.
Turkuaz kozmetik, ısı ve parlak ışıktan korunmalıdır.
Ein Zeichen, dass Sie Ihre Aktivität verlangsamen müssen, ist das Auftreten von hellem rotem Blut.
Aktivite seviyenizi yavaşlatmanız gerektiğinin bir işareti, parlak kırmızı kanın ortaya çıkmasıdır.
Die Unschuld dieses Kindes wird die Welt in hellem Licht erstrahlen lassen.
Bu çocuğun masumiyeti, dünyayı parlaklığı ile aydınlatacaktır.
Die Logos sollten immer monochromatisch sein;normalerweise weiß auf dunklem Hintergrund, oder schwarz auf hellem Hintergrund.
Simgeler her zaman monokrom olmalıdır;genellikle koyu arka planda beyaz yahut açık arkaplanda siyah.
Es war eine junge Frau, ziemlich groß,schlank, mit hellem Teint und dunklem Haar.
Genç bir bayandı, oldukça uzun boylu,ince yapılı, açık ten renkli ve siyah saçlı.
In Russland halten diese Materialien jedoch nicht lange, da sich die Verwendung von hellem Holz und Stein lohnt.
Ancak Rusyada, bu malzemeler uzun sürmeyecek, çünkü hafif ahşap ve taş kullanmaya değer.
Raue Texturen undWasserreflexionen verstärken die Wirkung von hellem Sonnenlicht in seinen farbenfrohen Gebäuden.
Kaba dokular ve su yansımaları,renkli yapılarındaki parlak güneş ışığının etkisini artırıyor.
Samsung High Bright 2.500 NITS-Bildschirme Ihre Werbung oder Informationen bleiben bei hellem Sonnenlicht klar.
Samsung Yüksek parlak 2,500 NITS ekranları Reklam veya bilgileriniz parlak güneş ışığında açık kalır.
Lichtempfindliche Menschen werden manchmal nur von hellem Licht gestört.
Işık hassasiyeti olan insanlar bazen sadece parlak ışıktan bile rahatsız olurlar.
Sonuçlar: 44, Zaman: 0.0605

En çok sorulan sözlük sorguları

Almanca - Turkce