HYPOTHETISCHE ne Demek Turkce - Turkce Çeviri

• varsayımsal
• farazi
• hipotetik

Hypothetische Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

Hypothetische Frage.
Farazi soru.

Ist das'ne hypothetische Frage?
Farazi mi soruyorsun?

Hypothetische Frage.
Varsayımsal bir soru.

Nur, wenn es eine hypothetische ist.
Eğer sadece varsayımsal bir soruysa.

Hypothetische Situation.
Varsayımlı bir durum.

Tachyonen sind hypothetische Teilchen.
Takyonlar hipotetik parçacıklardır.

Aber hypothetische Fragen ignoriere ich grundsätzlich. Vielleicht.
Ama prensibim gereği farazi konuları düşünmem. Belki.

Jetzt bekomme ich hypothetische Absagen.
Şimdi de farazi tepkiler alıyorum.

Eine hypothetische Idee von Chief Atlee.
Müdür Atleenin farazi parlak buluşuydu.

Wärmeübertragung, Äther hypothetische Atome.
Varsayımsal atomlar, kuanta adında bir şey. Isı transferi, eter.

Unsere hypothetische Fantasie.
Farazi hayal ürünümüz.

Hier ist eine rein… theoretische, hypothetische Frage.
Sana tamamıyla teorik ve varsayımsal bir soru soracağım.

Sogar ihre hypothetische Wut ist nervenzermürbend.
Farazi öfkeleri bile insanı geriyor.

Ich will meine Zeit nicht damit verschwenden, über hypothetische Leben zu reden, die wir irgendwann.
Daha fazla zaman kaybetmek… konuşmak ya da bir gün olabilecek farazi hayatımızdan bahsetmek istemiyorum.

Sogar ihre hypothetische Wut ist nervenzermürbend.
Farazi kızgınlıkları bile sinirimi bozdu.

Verwenden wir zum Beispiel drei supervereinfachte, vollständig hypothetische Szenarien, um dies zu veranschaulichen.
Örneğin, göstermek için üç süper basitleştirilmiş, tamamen varsayımsal senaryo kullanalım.

Doch dieser hypothetische Jemand… wäre sicher nicht ich.
Ama gittikçe farazi olan bu kişi,… ben olmayacağım.

Agent Aubrey, lassen Sie mich eine hypothetische Geschichte erzählen.
Ajan Aubrey, size farazi bir durum nakledeyim.

Dieser hypothetische Fall hat nichts mit deiner Situation zu tun.
Ama bu varsayımımızın senin olayınla hiçbir alakası yok.

Wärmeübertragung, Äther hypothetische Atome, Quantum.
Isı transferleri, esir, varsayımsal atomlar, kuantum denen bir şey.

Aber hypothetische Fragen ignoriere ich grundsätzlich. Vielleicht.
Ama varsayımsal soruları görmezden gelmek benim prensibim. Belki.

Darüber hinaus beinhaltet der hypothetische Handel kein finanzielles Risiko.
Ayrıca, varsayımsal ticaret finansal risk içermez.

Dieses hypothetische Salzwasser hat Fischer und Stamenković interessiert.
Fischer ve Stamenković tarafından hipotetik tuzlu su ele alındı.

Wollen Sie wissen, ob dieses hypothetische Szenario passieren könnte?
Bu farazi senaryonun gerçekten olup olamayacagını mı soruyorsunuz?

Hypothetische Performance-Ergebnisse haben viele inhärente Beschränkungen.
Varsayımsal performans sonuçları birçok içsel sınırlamaya sahiptir.

Ich glaube nicht an hypothetische Situationen, Mr. Donaghy.
Varsayımsal durumlara inanmam Bay Donaghy.

Hypothetische Runde gegen Samaritan verloren. Sie meinen, die Maschine hat jede.
Yani Makine, Samaritana karşı her varsayımsal raundu kaybetti.

Deine… Deine ideale hypothetische Liebhaberin bin ich, deine Frau?
Sen… Senin ideal, farazi sevgilin ben miyim?

Hypothetische Performance-Ergebnisse haben viele inhärenten Einschränkungen.
Varsayımsal performans sonuçları birçok içsel sınırlamaya sahiptir.

Erinnerst du dich an die hypothetische Diskussion an Thanksgiving?
Şükran Gününde yaptığımız varsayımsal tartışmayı hatırlıyor musunuz?