ICH SIE ANRUFEN ne Demek Turkce - Turkce Çeviri

ben onu aramayı

Ich sie anrufen Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Darf ich Sie anrufen?
Sizi arayabilir miyim?
Leo? Ich habe die Nachricht erhalten, dass ich Sie anrufen sollte.
Leo. Az önce seni aramam için mesaj geldi.
Kann ich Sie anrufen?
Onu ben arasam olur mu?
Warum sollte ich sie anrufen?
Neden arayayım onu?
Soll ich Sie anrufen, falls wir diesen Kurtzweil finden?
Kurtzweili bulursak seni aramamızı ister misin? Zahmet etme?
Vielleicht sollte ich Sie anrufen.
Belki de ben onu aramalıyım.
Soll ich sie anrufen? Ok?
Tamam. Onu aramam lazım mı?
Eigentlich wollte ich Sie anrufen.
Aslında, bende, ıı-- Bende seni arayacaktım.
Vielleicht sollte ich Sie anrufen, wenn ich zu Hause bin, damit Sie beruhigt sind!
Belki eve vardığımda seni aramalıyım, o zaman için rahat eder!
Eigentlich wollte ich Sie anrufen.
Aslına bakarsan, ben… Ben de seni arayacaktım.
Kann ich sie anrufen?
Ben onu aramayı denesem?
Warum soll ich sie anrufen?
Ve neden kendisini aramamı istiyor?
Soll ich sie anrufen?
Belki de onu aramalıyım.
Soll ich sie anrufen?
Benim aramamı ister misin?
Kann ich Sie anrufen?
Ben sizi arayabilir miyim?
Muss ich sie anrufen?
Yoksa onu da mı aramam lazım?
Soll ich sie anrufen?
Onu aramak ister misin?
Niki bestand darauf, dass ich Sie anrufe.
Niki, seni aramam için çok ısrarcı oldu.
Sagen Sie ihr, dass ich sie anrufe.
Onu arayacağımı söyleyin, olur mu?
Sag ihnen, dass ich sie anrufe.
Dostlarına onları arayacağımı söyle.
Sie wissen nicht, dass ich Sie anrufe. Ich verstehe.
Açıkçası şu an sizi aradığımdan da haberleri yok. Anlıyorum.
Hier. Verwenden Sie dieses Telefon nicht, bis ich Sie anrufe.
Al bakalım. Ben arayana kadar sakın kullanma.
Okay… Sie wollten, dass ich Sie anrufe. Oh. Äh.
Tamam. Yani, seni aramamı istediydin.
Aber ich habe Lainey gesagt, dass ich sie anrufe.
Ama Laineyye onu arayacağımı söylemiştim ve.
Bevor ich Sie anrief. Das hätte ich mir überlegen sollen.
Muhtemelen sizi aramadan önce düşünmem lazımdı.
Bevor ich Sie anrief. Das hätte ich mir überlegen sollen.
Ve sizi aramadan önce düşünmem gereken bir şeydi tabi.
Es könnte mich meinen Kopf kosten, dass ich Sie anrufe. 47, hier ist Diana.
Diana. Sizinle muhatab olduğum için işimden olabilirim.
Sehen Sie, warum ich Sie anrief?
Seni niye aradığımı anladın mı?
Und wenn ich Sie anriefe, sei er längst weg.
Sizi aradığım zaman çoktan gitmiş olacağını söyledi.
Sehen Sie, warum ich Sie anrief?
Seni neden çağırdığımı anladın mı?
Sonuçlar: 30, Zaman: 0.0414

Kelime çeviri

En çok sorulan sözlük sorguları

Almanca - Turkce