IHN AUFWECKEN ne Demek Turkce - Turkce Çeviri

onu uyandırmak
onu uyandırmam

Ihn aufwecken Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Was, ihn aufwecken?
Und wer wollte ihn aufwecken?
Onu uyandırmak kimin fikriydi?
Ihn aufwecken.
Onu uyandırmam lazım.
Wir müssen ihn aufwecken.
Onu uyandırman gerek.
Ich wollte ihn aufwecken, aber die Traumquelle hielt mich auf.
Onu uyandırmak istedim ama rüya kaynağı beni durdurdu.
Ich sah dich ihn aufwecken.
Senin onu uyandırdığını gördüm.
Ihn aufwecken. Er will nicht gestört werden.
Rahatsız edilmek istemiyor. Güzellik uykusunu- Onu uyandırmam lazım.
Könnt ihr ihn aufwecken?
Uyanma ihtimali var mı?
Wenn du ihn aufwecken willst…- musst du diesen Zauber an der Wurzel herausreißen.
Eğer onu uyandırmak istiyorsak büyüyü ana damarından yok etmeliyiz.
Kannst du ihn aufwecken?
Onu uyandırabilir misin?
Ihr müsst in Wingspans Kopf kommen und ihn aufwecken.
Wingspanın zihnine girip onu uyandırmamız gerek.
Und ihn aufwecken?
Sonra da uyandırdı.
Aber ich werde hingehen und ihn aufwecken.«.
Ben bunu yolarım, uyandırayım.”.
Was? Ihn aufwecken.
O adamı uyandırmalıyım. Ne?
Und das ZX soll ihn aufwecken?
Ve çalınan ZX cesedi uyandırmak için kullanılabilir?
Was? Ihn aufwecken.
Ne? O adamı uyandırmalıyım.
Und was passiert, wenn wir ihn aufwecken?
Peki ya onu uyandırırsak ne olur?- Yalnızca konuşmak için yetecek kadar?
Ich muss ihn aufwecken. Hey, hey!
Selam. Selam. Onu uyandırmam lazım!
Manchmal schlief er so tief, dass nichts ihn aufwecken konnte.
O kadar derin uyudu ki, hiçbir şey onu uyandıramazdı.
Ich musste ihn aufwecken und er schrie mich an.
Onu uyandırmak zorunda kaldım, başladı bağırmaya.
Wenn wir das Heilmittel aus seinen Händen wollen, müssen wir… Wir müssen ihn aufwecken.
Eğer tedaviyi elinden almak istiyorsak onu uyandırmak zorundayız.
Ich wollte ihn aufwecken.
Onu uyandırmaya çalıştım.
Das sollte ihn aufwecken, und sobald er das tut, kannst du die Pflege wieder aufnehmen.
Bu onu uyandırır ve yaptığı kez sen hemşireliği devam edebilirsiniz.
Du willst ihn aufwecken?
Onu uyandırmak mı istiyorsun?
Selbst wenn Ihr Kind schlafen möchte,kann ein summendes Geräusch oder Vibrationen ihn aufwecken.
Çocuğunuz uyumayı düşünse bile,uğultu bir ses veya titreşim onu uyandırabilir.
Willst du ihn aufwecken?
Uyandırmak ister misin?
Jemand muss ihn aufwecken, ihn zur Vernunft bringen.
Biri onu uyandırmalı, aklını başına getirmeli.
Einen Moment überlegten wir, ob wir ihn aufwecken sollten oder nicht.
Bir süre, onu uyandırmanın uygun ya da mümkün olup olmadığını tartıştık.
Ich musste ihn aufwecken und er schrie mich an.
Onu uyandırmak zorunda kaldım, bana bağırmaya başladı.
Selbst wenn wir ihn aufwecken, wissen wir nicht, was übrig ist.
Uyansa bile oğlunuzdan geriye ne kaldığını bilemeyiz.
Sonuçlar: 31, Zaman: 0.0339

Kelime çeviri

En çok sorulan sözlük sorguları

Almanca - Turkce