IHN EHREN ne Demek Turkce - Turkce Çeviri

onu onurlandırmak

Ihn ehren Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Wir wollten ihn ehren.
Onu onurlandırmak istedik.
Jetzt ihn ehren, wie das Herz.
Onun yüregi gibi olsada yüreğin.
Aber ich muss ihn ehren.
Ama onu onurlandırmalıyım.
Weil ich ihn ehren möchte, indem ich seinen Traum verwirkliche.
İzin verin hayâlini gerçekleştirerek onu onurlandırayım.
Wer wird ihn ehren?
Onu kim onurlandıracak?
Wenn jemand mir dient, so wird der Vater ihn ehren.
Kim bana hizmet ederse Baba onu onurlandıracaktır.
Du musst ihn ehren.
Onu onurlandır. Sana ne anlatırsa dinle.
Wir werden ihn ehren, indem wir in seinem Sinne weitermachen.
Ve biz onu… Taşıyıp, marşla yürüyerek onurlandıracağız.
Du musst ihn ehren.
Sana ne anlatırsa dinle. Onu onurlandır.
Indem ich Menschen helfe undihnen diene. ich konnte ihn ehren.
İnsanlara yardım ederek veinsanlara… hizmet ederek onu onurlandırabilirdim.
Es ist keine Schande, ihn ehren zu wollen, Neroon.
Onu onurlandırmak istemenin utanılacak bir yanı yok, Neroon.
Er hat es verdient, wir sollten ihn ehren.“.
Ona saygı duymalı, onu onurlandırmalıyız.”.
Aber wir können ihn ehren, wenn wir in seinem Namen kämpfen.
Fakat onun namına savaşarak onu hatırlayabiliriz.
Wir werden ihn nicht vergessen und ihn ehren.
Bunu unutmayacağım ve onu onurlandıracağım.
Ich werde ihn ehren, indem ich den Alpha des nordamerikanischen Rudels jage.
Kuzey Amerika sürüsünün alfasını avlayarak onu onurlandıracağım.
Sehen Sie, wie seine Kollegen ihn ehren.
Meslektaşlarının onu nasıl onurlandırdığına bak.
Auf daß ihr an Allah undSeinen Gesandten glauben und ihm helfen und ihn ehren und Ihn(Allah) morgens und abends preisen möget.
Ki, Allaha veResulüne iman edesiniz, ve bunu takviye edip, Ona saygı gösteresiniz ve sabah akşam Onu tesbih edesiniz.
Er ist mein Mann, und ich muß ihn ehren.
O benim kocam ve Tanrı onu onurlandırmamı söyledi.
Auf daß ihr an Allah und Seinen Gesandten glauben und ihm helfen und ihn ehren und Ihn(Allah) morgens und abends preisen möget.
Allaha ve resulüne inanasınız, Onu destekleyesiniz, Onu yüce bilesiniz ve sabah-akşam Onu tespih edesiniz diye.
Er ist mein Mann,und ich muss ihn ehren.
O benim kocam,Tanrı bana onu onurlandırmamı söyledi.
Auf daß ihr an Allah undSeinen Gesandten glauben und ihm helfen und ihn ehren und Ihn(Allah) morgens und abends preisen möget.
Ki siz insanlar, ALLAHa veelçisine inanasınız ve Ona saygı gösteresiniz, Onu dinleyesiniz ve sabah akşam Onu yüceltesiniz.
Und als er den Vertrag unterschrieb, waren die Straßen voller Menschen, die ihn ehren wollten.
Antlaşmayı imzalamaya giderken sokaklar onu onurlandırmak isteyenlerle doldu taştı.
Auf daß ihr an Allah undSeinen Gesandten glauben und ihm helfen und ihn ehren und Ihn(Allah) morgens und abends preisen möget.
Ta ki( ey müminler!) Allaha ve Resulüne iman edesiniz,Resulüne yardım edesiniz, Ona saygı gösteresiniz ve sabah akşam Allahı tesbih edesiniz.
Mir wurde klar, indem ich Menschen helfe undihnen diene. ich konnte ihn ehren, Aber.
İnsanlara yardım ederek veonlara hizmet ederek Farkettim ki, onu onurlandırabilirdim. Fakat.
Auf daß ihr an Allah und Seinen Gesandten glauben und ihm helfen und ihn ehren und Ihn(Allah) morgens und abends preisen möget.
Allaha ve Peygamberine inansınlar ve onu kuvvetlendirsinler ve ululasınlar ve sabah ve akşam onu noksan sıfatlardan tenzih etsinler diye.
Wenn einer mir dient,wird der Vater ihn ehren”(Joh 12,26).
Biri bana hizmet ederse,Babam onu onurlandıracaktır”( Yuhanna 12:26).
Wie es ihn ehrt.
Nasıl da onur duyardı.
Er ehrt ihn sogar an diesem Wochenende.
Hatta bu hafta sonu kendisini onurlandıracak.
Und wir werden jeden Teil von ihm ehren.
Biz de onun her parçasını onurlandıracağız.
Ich will ihn nicht durch meinen Besuch bei ihm ehren.
Biz şerefle gezerken onunla karşılaşmak istemiyorum.
Sonuçlar: 568, Zaman: 0.0466

Kelime çeviri

En çok sorulan sözlük sorguları

Almanca - Turkce