IHRE LIST ne Demek Turkce - Turkce Çeviri

onların hilelerini
onların tuzakları
tedbirlerinin kendilerine
onların fendini
planları kendilerine

Ihre list Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

{-}
  • Ecclesiastic category close
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Das ist ihre List.
Bu onların mirasıdır.
Hat ER ihre List etwa nicht fehlgehen lassen?
Tuzaklarını boşa çıkarmadı mı onların?
Und ICH entgegne ihre List.
Ben de tuzak kuruyorum.
Dem Tag, an dem ihnen ihre List nicht im geringsten nützt, noch wird ihnen geholfen werden.
O gün planları kendilerine hiçbir fayda vermez ve yardım da görmezler.
Und ICH entgegne ihre List.
Ben de bir plan kuruyorum.
An dem Tag wird ihnen ihre List nichts nützen, und sie werden keine Hilfe finden.
O gün tuzakları kendilerine hiçbir fayda vermeyecektir ve kendilerine yardım da edilmeyecektir.
Und ICH entgegne ihre List.
Ben de hilelerine karşılık veririm.
Dem Tag, an dem ihnen ihre List nicht im geringsten nützt, noch wird ihnen geholfen werden.
O gün hiçbir tedbirlerinin kendilerine zerre kadar faydası olmayacak ve hiçbir şekilde yardım da görmeyeceklerdir.
Mein Herr weiß doch über ihre List Bescheid.
Şüphesiz Rabbim, onların tuzaklarını biliyor''.
Und wenn DU ihre List von mir nicht abwendest, neige ich sonst zu ihnen und gehöre dann zu den Unfug-Treibenden!
Eğer onların hilelerini benden çevirmezsen,onlara meyleder ve cahillerden olurum!
Gewiss, mein Herr ist wissend über ihre List.
Şüphesiz benim Rabbim onların hilesini çok iyi bilir.
Ließ Er nicht ihre List verlorengehen?
Onların tuzaklarını boşa çıkarmadı mı?
Dann erhörte sein HERR seine Bittgebete und wandte ihre List von ihm ab.
Rabbi onun duasını kabul etti ve onların hilesini uzaklaştırdı.
Ließ Er nicht ihre List verlorengehen?
Tuzaklarını boşa çıkarmadı mı onların?
Dann erhörte sein HERR seine Bittgebete und wandte ihre List von ihm ab.
Rabbi onun duasını kabul buyurdu ve onu kadınların fendinden korudu.
An dem Tag, wenn ihnen weder ihre List nutzt, noch ihnen beigestanden wird.
O gün planları kendilerine hiçbir fayda vermez ve yardım da görmezler.
Dann erhörte sein HERR seine Bittgebete und wandte ihre List von ihm ab.
Rabbi onun duasını kabul etti de kadınların tuzaklarını ondan uzaklaştırdı.
An dem Tag, wenn ihnen weder ihre List nutzt, noch ihnen beigestanden wird!
O gün, tuzakları kendilerine bir yarar sağlamayacak; onlara yardım da edilmeyecek!
Gewiß, mein HERR ist über ihre List allwissend.
Şüphesiz benim Rabbim onların hilesini çok iyi bilir.
Und wenn Du ihre List von mir nicht abwendest, werde ich mich zu ihnen hingezogen fühlen und zu den Toren gehören!
Eğer onların hilelerini benden çevirmezsen, onlara meyleder ve cahillerden olurum!
Verdammte… Kids posten ihre Listen und taggen dich.
Tanrım… Çocuklar kendi listelerini paylaşıp seni etiketliyor.
Und wenn du ihre List von mir nicht abwehrst, werde ich mich zu ihnen hingezogen fühlen und einer der Törichten sein.»!
Eğer onların hilelerini benden çevirmezsen, onlara meyleder ve cahillerden olurum!
Da erhörte ihn sein Herr und wendete ihre List von ihm ab.
Rabbi onun duasını kabul buyurdu da onların düzenini ondan savdı.
Der Tag, an dem ihnen ihre List nichts nützen wird und sie keinerlei Hilfe erhalten werden!
O gün, ne hileli düzenleri kendilerine herhangi bir şeyle yarar sağlayacak, ne de kendileri yardım görecekler!
Da erhörte ihn sein Herr und wendete ihre List von ihm ab.
Rabbi onun duasını kabul etti de kadınların tuzaklarını ondan uzaklaştırdı.
Und wenn DU ihre List von mir nicht abwendest, neige ich sonst zu ihnen und gehöre dann zu den Unfug-Treibenden.
Eğer sen onların fendini benden uzaklaştırmazsan, onlara meyledip cahilce davrananlardan olabilirim.”.
Auf dem Boot. Mir gefiel besonders Ihre List gegenüber den kriminellen Negern.
Özellikle teknedeki siyahi suçlularla olan müzakerelerinize bayıldım.
Und wenn Du ihre List von mir nicht abwendest, werde ich mich zu ihnen hingezogen fühlen und zu den Toren gehören.
Eğer sen onların fendini benden uzaklaştırmazsan, onlara meyledip cahilce davrananlardan olabilirim.”.
Also erhörte ihn sein Herr und wendete ihre List von ihm ab.
Bunun üzerine Rabbi, ona[ onun duasına] icabet etti de ondan onların tuzaklarını döndürdü.
An dem Tag, wenn ihnen weder ihre List nutzt, noch ihnen beigestanden wird.
O gün, ne hileli-düzenleri kendilerine herhangi bir şeyle yarar sağlayacak, ne yardım görecekler.
Sonuçlar: 345, Zaman: 0.0417

Kelime çeviri

En çok sorulan sözlük sorguları

Almanca - Turkce