IMMER GROSS ne Demek Turkce - Turkce Çeviri

• her zaman büyük
• hep büyük
• her zaman büyüktür
• her zaman iri

Immer groß Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

Immer groß denken.
Her Zaman Büyük Düşünüyorlar.

Er wird immer groß bleiben.
Ve hep büyük kalacak.

Immer große Schritte gemacht.
Hep büyük adımlar attım.

Die Teilnahme ist immer groß.
Katılım hep yüksek oluyor.

Weil ich immer groß gedacht.
Çünkü ben hep büyük düşünürüm.

Darin war er schon immer groß.
Zaten hep büyük olmuştur orada.

Du musst immer groß denken.
Her zaman büyük düşünmelisiniz.

Unglaublich, aber wahr Gott ist immer groß.
İnanılmaz, ama gerçek Tanrı her zaman büyüktür.

Da wird alles immer groß gemacht.
Her şey her zaman büyük oldu.

Unglaubliche, aber WAHRER Gott ist immer groß.
İnanılmaz, ama gerçek Tanrı her zaman büyüktür.

Mom tischt immer groß auf.
Annem her zaman büyük bir hazırlık yapar.

Nicht immer groß zu sein, sondern das Ziel immer Gut zu sein zu tragen.
Her zaman büyük olmak değil, hep iyi olma hedefini gütmek.

Wieso muss es immer groß sein?
Ve neden hep büyük kalacak?

Ich war immer groß für mein Alter und die anderen Kinder zogen mich auf.
Yaşıma göre hep uzun olmuşumdur ve diğer çocuklar benimle dalga geçerlerdi.

Kattanni, ich habe immer große Träume.
Kattanni, ben hep büyük hayaller kurarım.

Ich habe immer große Hoffnungen in dich gesetzt.
Sana her zaman büyük bir inanç duydum.

Großartiges muss nicht immer groß sein.
Güzel şeyler her zaman büyük olmak zorunda değil.

Sie hatte immer große Pläne mit mir.
Benim için hep büyük planları vardı.

Was mehr ist, die Warenqualität immer groß.-- Nik.
Dahası, mal kalitesi her zaman harika.-- Nik.

Ich wollte immer große Risiken eingehen.
Hep büyük riskler almak istemiştim.

Schöne Brüste müssen nicht immer groß sein.
Güzel göğüsler her zaman büyük göğüsler demek değildir.

Sie hatte immer große Pläne mit mir.
Benim için her zaman büyük planları vardı.

Sie haben drei Leben zu verbringen, und immer groß gehen.
Sen harcamak için üç hayat var ve her zaman büyük gidin.

Meine Eltern hatten immer große Erwartungen an mich.
Ailemin benimle ilgili hep büyük hayalleri oldu.

Eine große Anzahl von Hunden gehört den Wächtern, aber sie sind nicht immer groß.
Çok sayıda köpek bekçilere aittir, fakat her zaman büyük değildir.

Meine Vision hat mir immer großes Unheil gezeigt.
Öngörüm bana hep büyük bir felaket gösterdi.

Die Rivalitäten unter den einzelnen kurdischen Gruppen waren in der Vergangenheit immer groß.
Farklı Kürt gruplar arasındaki rekabetler geçmişte hep büyük olmuştur.

Meine Vision hat mir immer großes Unheil gezeigt.
Kask bana her zaman büyük karmaşa gösteriyor.

Fenster sind immer groß lassen sie viel natürliches Licht herein, dies ist das Hauptmerkmal des Stils;
Pencereler her zaman büyüktür, çok fazla doğal ışığa izin verirler, bu tarzın ana özelliğidir.

Die erste Person„I“ wird immer groß geschrieben!
Birinci tekil şahıs“ I” her zaman büyük harfle yazılır!