Infektionskrankheit Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Infektionskrankheit Arzt Chernenko A.L.
Bulaşıcı hastalık doktoru Chernenko A.L.
Mord Kann Sich Wie Eine Infektionskrankheit Ausbreiten.
Cinayet Bulaşıcı Hastalık Gibi Yayılabilir.
Eine Infektionskrankheit, wie bakterielle Meningitis.
Bulaşıcı bir hastalık, bakteriyel menenjit gibi.
Durch Bakterien der Gattung Listeria verursachte Infektionskrankheit.
Listeria enfeksiyonuna neden olan bakteri.
Die Infektionskrankheit kann in epidemischer Form auftreten.
Bulaşıcı hastalık epidemi şeklinde vuku bulabilir.
In dieser Zeit bekämpft der Körper eine Infektionskrankheit.
Bu dönemde, vücut bulaşıcı bir hastalık ile mücadele eder.
Das Vorhandensein einer Infektionskrankheit(Parvovirus Enteritis);
Enfeksiyöz bir hastalığın varlığı( parvovirüs enterit);
Es hilft in verschiedenen Stadien einer Infektionskrankheit.
Bulaşıcı bir hastalığın farklı aşamalarında yardımcı olur.
Jede Infektionskrankheit kann die Anzahl der Thrombozyten erhöhen.
Herhangi bir bulaşıcı hastalık trombosit sayısını artırabilir.
Dies ist zweifellos die häufigste heute bekannt Infektionskrankheit.
Bu kuşkusuz günümüzde bilinen en yaygın bulaşıcı bir hastalıktır.
Infektionskrankheit(mit offensichtlichen Anzeichen einer Infektion).
Bulaşıcı hastalık( herhangi bir enfeksiyonun açık belirtileri ile).
Das schnelle Abnehmen des Hundes signalisiert eine Infektionskrankheit.
Köpeğin hızlı zayıflaması, bulaşıcı bir hastalığı işaret eder.
Behandlung einer Infektionskrankheit, die dem menschlichen Blut Toxine zuführt.
İnsan kanına toksinler sağlayan bulaşıcı bir hastalığın tedavisi.
Wissen Sie welches die weltweit häufigste Infektionskrankheit ist?
Dünyadaki en yaygın bulaşıcı hastalığın ne olduğunu merak ettiniz mi?
Gelbsucht(Infektionskrankheit) ill- rätselhafte Probleme lösen sich, und schnell.
Sarılık( bulaşıcı hastalık) hasta- şaşırtıcı sorunlar hızlı bir şekilde kendilerini çözmek ve.
Wasserpickel an den Händen- das erste Symptom einer Infektionskrankheit.
Ellerde su sivilceleri- bulaşıcı bir hastalığın ilk belirtisidir.
Meistens ist es typisch für eine Infektionskrankheit, auch für Menschen bestimmter Berufe.
Çoğu zaman, belirli mesleklerden insanlar için de bulaşıcı bir hastalık için tipiktir.
Der Patient muss isoliert werden, daEntzündung der Drüsen eine Infektionskrankheit ist.
Hastanın izole edilmesi gerekiyor,bezlerin iltihabı bulaşıcı bir hastalık olduğu için.
Wenn dies aufgrund einer Infektionskrankheit geschah, werden diese Optionen der etiotropen Therapie wie folgt dargestellt.
Bu bulaşıcı bir hastalık sonucu olduysa, etiyotropik terapi gibi seçenekler.
Die Frage stellt sich: Wie behandelt man diese Infektionskrankheit der Haut?
Soru ortaya çıkıyor: Bu enfeksiyon hastalığının cildin nasıl tedavi edileceği?
Normalerweise verläuft diese Infektionskrankheit leicht und stellt keine ernsthafte Bedrohung für das Leben dar.
Genellikle bu bulaşıcı hastalık kolayca ilerler ve yaşam için ciddi bir tehdit oluşturmaz.
Wenn die Stimme dramatisch fehlt,ist in den meisten Fällen eine Infektionskrankheit die Ursache.
Ses önemli ölçüde eksikse,çoğu durumda neden bulaşıcı bir hastalıktır.
Bei diesen Menschen wurde eine Infektionskrankheit diagnostiziert, aber keiner von ihnen hatte ein Coronavirus.“.
Bu kişilere enfeksiyon hastalığı teşhisi konuldu ancak hiçbirinde koronavirüs bulunmadı'' dedi.
Von großer Bedeutung ist, was genau die Mikrobe diese Infektionskrankheit verursacht hat.
Önemli olan, mikrobun bu bulaşıcı hastalığa neden tam olarak ne sahip olmasıdır.
Sehr oft sind die Symptome einer Infektionskrankheit zwischen den Fingern lokalisiert, die auf dem Foto zu sehen sind.
Genellikle bulaşıcı bir hastalığın belirtileri, fotoğrafta görülebilen parmaklar arasında lokalize olur.
Eitrige Tonsillitis oderakute Tonsillitis ist eine häufige und gefährliche Infektionskrankheit.
Purulent anjina veyaakut tonsillit yaygın ve tehlikeli bir bulaşıcı hastalıktır.
Pasteurellose ist eine sehr schwere, akute Infektionskrankheit, die alle Vögel betrifft.
Pasteurelloz, tüm kuşları etkileyen çok ciddi, akut bulaşıcı bir hastalıktır.
Die maximale Dosierung im Erwachsenenalter beträgt 6000 mg pro Tag für schwerwiegende Formen einer Infektionskrankheit.
Erişkinlikteki maksimum doz, ciddi bulaşıcı hastalık formları için günde 6000 mgdır.
Wenn dies eine Manifestation einer Infektionskrankheit ist, erhöht Zucker nur die Vermehrung von Bakterien.
Bu, bulaşıcı bir hastalığın bir tezahürü ise, şeker sadece bakterilerin çoğalmasını artıracaktır.
Am häufigsten erscheint es natürlich vor dem Hintergrund einer Erkältung als als unabhängige Infektionskrankheit.
Çoğu zaman, elbette, soğuk algınlığına karşı, bağımsız bir bulaşıcı hastalık olarak karşımıza çıkar.
Sonuçlar: 58, Zaman: 0.0297
S

Infektionskrankheit eşanlamlıları

Epidemie Seuche Volkskrankheit

En çok sorulan sözlük sorguları

Almanca - Turkce