Jaden Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Jaden, 5 Jahre alt.
Josh, nicht Jaden.
Josh, Jaden değil.Ist Jaden bei dir?
Jaden seninle mi?Aber das ist Jaden nicht.
Jaden öyle değil.Jaden, du willst Thom?
Bak Jaden, Thomu mu istiyorsun?Mason, Declan und Jaden.
Mason, Declan ve Jaden.Ich werde Jaden Hoyles töten.
Jaden Hoylesı öldüreceğim.Jaden Smith Gewinner des Tages.
Der Junge heißt Jaden Reid.
Çocuğun adı Jaden Reid.Schau mal, Jaden, tu amiga ist da!
Arkadaşın geldi. Bak Jaden.Mason, Declan und Jaden.
İsimleri Mason, Declan ve Jaden.Jaden Hoyles? Das ist sein Skelett.
Jaden Hoyles? Bu onun iskeleti.Sie haben keinen Jaden.
Jaden diye bir oğlunuz yok demek.Jaden war bei der Mission dabei?
Jaden da mı bu göreve gitti?Du brauchst eine Klinge, Jaden.
Kılıca ihtiyacın var Jaden.Jaden Hoyles brauchte Disziplin.
Jaden Hoylesın disipline ihtiyacı vardı.Weiß deine Frau, wo Jaden ist?
Karın Jaden ın yerini bilir mi?Ich wünschte, Jaden Smith wäre mein Sohn!
Keşke oğlum Jaden Smith olsaydı!Doch dann trifft sie auf Jaden.
Bunun için Jadenin üstlerine ulaşıyor.Dann geh doch zu Jaden Smith, Dad.
O zaman git Jaden Smithle yaşa baba.Jaden Hoyles ist also wirklich der Baron.
Yani Baron gerçekten Jaden Hoyles.Ich dachte, du und Jaden würden Freunde werden.
Sen ve Jadenın arkadaş olduğunuzu sanıyordum.Jaden wird um 2:30 wieder schlafen.- Danke.
Teşekkürler. Jaden 2:30 gibi tekrar uykuya dalar.Da drüben. Neun Monate später bekam ich Jaden.
Dokuz ay sonra da Jadeni doğurdum. Çok kötüymüş.Ich möchte Jaden ungern erneut zurückstufen.
Jadenın tekrar sınıfta kalmasını istemem.Ich warte auf die Ballistik, ob ihre Geschichte stimmt, sie hätte Jaden in Notwehr getötet.
Jadenı, kendini savunmak için öldürdüğünü kanıtlamak için balistik raporu bekliyorum.Ich wünsche mir, dass Jaden Dwinner bei uns auftaucht.
Jaden Dwinnerın buraya gelmesini dileyeceğim.Jaden Smith lässt seine Eltern tun, was sie wollen.
Jaden Smith ailesinin istediği şeyleri yapmasına izin veriyor.Mrs. Reynolds, wann haben Sie Jaden zuletzt gesehen?
Bayan Reynolds, Jaden ı en son ne zaman gördünüz?Jaden ist sehr viel reifer, als ich in seinem Alter war.
İanis, benim onun yaşındayken yaptıklarımdan fazlasını yaptı.
