Japsen Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Japsen, eine Meile voraus!
Wann kommen die Japsen?
Habt ihr Japsen gesehen?
Ringa hat einen Japsen.
Ringa bir Japon yakaladı ve sanırım konuşacak.Die Japsen werden ihn auffressen.
Japonlar onu mahvedecek.Jagen wir die Japsen, Sir?
Die Japsen kommen! Sie kommen!
Japonlar geliyor! Geliyorlar!Kennst du irgendwelche linkshändigen Japsen?
Sen hiç solak Japon gördün mü?Die Japsen kommen! Sie kommen!
Geliyorlar! Japonlar geliyor!Zahlen sie uns nicht fürs Japsen töten?
Japonları öldürmemiz için para vermiyorlar mı?Die Japsen halten uns im Dunkeln.
Japonlar bizi karanlıkta tutar.Stimmt es, dass die Japsen ihre Toten essen?
Japonların kendi ölüsünü yediği doğru mu?Den Japsen ist es egal, ob sie sterben.
Ölüp ölmemeleri Japonların umurlarında değil.Die sagen, das waren keine Japsen, sondern Chinesen.
Onları Japonlar değil, Çinliler öldürmüş.Die Japsen werden sie uns aus den Händen reißen.
Japonlar bunlar için yanıp tutuşacak.Ich weiß nicht, warum du die Japsen so magst.
Japonların nesini seviyorsun bu kadar, anlamıyorum.Die Frau dieses Japsen starb Vorjahren kinderlos.
Japon olan karısı yıllar önce çocuk doğurmadan öldü.Ich verstehe nicht, warum du die Japsen so magst.
Japonların nesini seviyorsun bu kadar, anlamıyorum.Die Frau dieses Japsen starb vor Jahren, kinderlos.
Japon olan karısı yıllar önce çocuk doğurmadan öldü.Ich versuche es ja, aber… Ich bin hier, um Japsen zu töten.
Japon öldürmeye geldim, denizci değil. Deniyorum ama.Die Japsen interessiert nicht, was du privat tust.
Mahrem tuttuğun sürece Japonlar ne yaptığınla ilgilenmiyor.An8}Auf Okinawa setzen sich die Japsen erbittert zur Wehr.
Japonlar, Okinawada sert bir savunma yaptı.Verfickte Japsen" habe ich verstanden, du blöder Wichser!
Siktiğimin Japonları'' dendiğinde anlıyorum, göt herif!Ich muss mal rüber und den Japsen in den Arsch treten.
Oraya gidip birkaç Japon kıçı tekmelerim dedim.Die Japsen haben gewonnen und wussten nichts damit anzufangen.
Japonlar kazandı ama bu başarıyla ne yapacaklarını bilemediler.Schlimm genug, dass ihr Japsen die Fabrik vertreibt.
Japonların şu fabrikayı çalıştırması yeterince kötü.Müssen Sie beide Washington davon überzeugen, dass die Midwayinseln das wahre Ziel der Japsen sind. Bis dahin.
Bu sırada sizin de Japonların asıl hedefinin… Midway olduğu konusunda Washingtonı ikna etmeniz gerekiyor.Hast du alle Japsen gekillt oder sind noch welche übrig?
Tüm Japonları öldürdünüz mü, yoksa sağ bıraktıklarınız var mı?Wir sind gekommen, um euch zu helfen, die Japsen zu schlagen! Schaut!
Japonları yenmek için size yardım etmeye geldik çocuklar! Bakın!Ich hörte, die Japsen haben einige von ihnen in Kikkoman getötet.
Japonların Kikkomanda bunların birkaçını öldürdüklerini duymuştum.
