KEIN PARKPLATZ ne Demek Turkce - Turkce Çeviri

park yeri yok
otopark değil
kein parkplatz

Kein parkplatz Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Toll, kein Parkplatz.
Boş yer yok. Harika.
Schwer zu finden und kein Parkplatz.
Bulmak zor, park yeri yok.
Kein Parkplatz zu finden.
Park yeri bulamadım.
Das ist kein Parkplatz.
Burası park yeri değil.
Kein Parkplatz anstelle eines Parks!
Parkın yerine otopark olmaz!
Nein, es ist kein Parkplatz!
Hayır, değil.- Şurası park yeri.
Kein Parkplatz, WiFi funktioniert nicht.
Hiçbir otopark, wifi çalışmıyor.
Nein, nein, das ist kein Parkplatz.
Hayır, burası otopark değil.
Kein Parkplatz, aber aus dem Gebäude, auf der linken Seite gibt es einen öffentlichen Parkplatz..
Hiçbir otopark ama binanın dışına, solda, bir kamu otopark alanı bulunmaktadır.
Ein Fahrradweg ist kein Parkplatz.
Bisiklet yolu otopark değildir.
Mist. Kein Parkplatz.
Boş park yeri yok. Kahretsin.
Das ist ein Golfplatz, kein Parkplatz!
Burası golf sahası, otopark değil!
Mist. Kein Parkplatz.
Park edecek yer yok. Kahretsin.
Direkt vor der Schule ist kein Parkplatz frei.
Okulun önünde hiç boş park yeri yoktu.
Kein Parkplatz hat Nähe oder Parkplätze sehr teuer- Parkplatz beraten von der Agentur 1 km 100.
Park yapılmaz yakınlık ya da çok pahalı- Otopark Otopark 1 km 100 ajansı tarafından tavsiye.
Bitte beachten: Nichtraucherhaus, kein Parkplatz.
Dikkat: sigara içilmez daireler, park yeri yok.
Das ist kein Parkplatz, Junge.
Burası otopark değil evlat.
Sir, das ist eine Fahrradspur, kein Parkplatz!
Geçebilir miyim bayım? Burası bisiklet yolu, otopark değil.
Aber wenn du den Regenwald rettest und kein Parkplatz daraus wird, wo willst du dann deinen Wagen parken?
Ama yağmur ormanlarını otoparka dönmekten kurtarsan bile… o zaman arabanı nereye park edeceksin?
Bitte beachten: Kühlschrank ohne Gefrierfach, kein Parkplatz.
Dikkat: buzluğu olmayan buzdolabı, park yeri yok.
Aber wenn du den Regenwald rettest und kein Parkplatz daraus wird, wo willst du dann deinen Wagen parken?
Ve bu gerçekten asil bir şey… ama eğer her yağmur ormanının park alanına dönüşmesini engellemek istiyorsan… o zaman arabanı nereye park edeceksin?
Ich fand keinen Parkplatz.
Geciktiğim için üzgünüm ama park yeri yok.
Ja, abgesehen davon, dass Jess vor dem Kuss keinen Parkplatz hatte.
Tabii öpüşmeden önce Jessin park yeri yoktu.
Wir haben kein Mietfahrrad und es gibt keinen Parkplatz rund um unser Hostel.
Kiralık bisikletimiz yok ve pansiyonumuzun çevresinde park yeri yok.
Ja, abgesehen davon, dass Jess vor dem Kuss keinen Parkplatz hatte.
Tabii öpüşme gerçekleşmeden önce… Jessin park yeri yoktu.
Negativ:: Wir hatten keinen Kühlschrank Keine Parkplätze.
Eksiler: Buzdolabı yoktu Ayrılmış park yeri yok.
Nein, leider gibt es keine Parkplätze am Pier.
Hayır, maalesef iskelede park yeri yok.
Leider gibt es keinen Parkplatz für Gäste.
Maalesef misafirler için araç park yerleri bulunmuyor.
Aber ich suche keinen Parkplatz in Silver Lake.
Ama Silver Lakete park yeri aramam.
Keine Parkplätze frei:-.
Otoparkı yok.
Sonuçlar: 182, Zaman: 0.0388

Kelime çeviri

En çok sorulan sözlük sorguları

Almanca - Turkce