KEINEN GERUCH ne Demek Turkce - Turkce Çeviri

• kokusu yoktur
• hiç koku yoktur
• hiçbir koku

Keinen geruch Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

Ein halbes Jahr gibt es keinen Geruch.
Yarım yıl hiçbir koku yoktur.

Mr. Carson will keinen Geruch von Reinigungsmitteln im Dienerraum. Nicht vor dem Mittagessen.
Bay Carson yemekten önce temizlik malzemesi kokusunu sevmez.

Erdgas hat eigentlich keinen Geruch.
Doğalgazın aslında kokusu yoktur.

Dass es keinen Geruch hat, können Sie die Milch so halten, wie Sie ist.
Herhangi bir kokusu bulunmadığı için de sütü olduğu gibi muhafaza etmenizi sağlamaktadır.

Zeit hat keine Farbe, keinen Geruch.
Zamanın rengi, kokusu yoktur.

Auch wenn das Produkt fast keinen Geruch hat- es wird dadurch nicht weniger gefährlich.
Ürünün neredeyse hiç kokusu olmamasına rağmen- bundan daha az tehlikeli olmaz.

Absorbiert schnell, fast keinen Geruch.
Hızla emilir, neredeyse hiç koku yoktur.

Antwort: Geld hat solange keinen Geruch, solange es nicht zum Schaden anderer Menschen verwendet wird.
Cevap: Parayı başka insanlara zarar vermek için kullanmadığın sürece, paranın kokusu yoktur.

Natürlich hat Regen selbst keinen Geruch.
Tabii ki yağmurun kendisinin kokusu yok.

Chlorhexidin hat keine Farbe und keinen Geruch, daher ist es sehr praktisch zu verwenden.
Klorheksidinin rengi ve kokusu yoktur, bu nedenle kullanımı çok uygundur.

Gesundes Gas ist harmlos und hat keinen Geruch.
Sağlıklı gaz zararsızdır ve kokusu yoktur.

Brestrogen ist voller Vorteile, es hat keinen Geruch, Nebenwirkungen und Reaktionen auch immer.
Brestrogen olursa olsun hiçbir koku, yan etkileri ve tepkileri vardır, yararları doludur.

Nicotinsäure aus Haarausfall hat keinen Geruch.
Saç kaybından nikotinik asit kokusu yoktur.

Es wird keinen Geruch in der sauberen Flasche geben und das baby wird ein angenehmes Essen erleben.
Temiz biberonda herhangi bir koku olmayacak ve bebek rahat bir beslenme tecrübesi yaşayacaktır.

In den meisten Fällen hat die Entladung keinen Geruch.
Çoğu durumda, deşarjın kokusu yoktur.

Meine Frau kommt bald nach Hause, und es darf keinen Geruch, keinen Fleck, keine Anzeichen geben, dass hier irgendetwas passiert ist.
Karım eve gelecek. Burada bir şey olduğuna dair hiçbir koku ya da leke kalmamalı.

Hat sie zur Vorbeugung, es gab vorher keinen Geruch.
Önleme için yaptım, daha önce hiç koku yoktu.

Das Tuch des Säuglingsnetz-Bades ist bequem, hat keinen Geruch und ist für Babys Haut geeignet.
Bebek Banyosu Bezi rahattır, kokusu yoktur ve bebeğin cildi için uygundur.

Das Medikament selbst ist eine farblose Flüssigkeit und hat keinen Geruch.
İlacın kendisi renksiz bir sıvıdır ve kokusu yoktur.

Ein gesunder Hund sollte überhaupt keinen Geruch haben.
Sağlıklı bir köpeğin hiçbir kokusu olmamalıdır.

Geth ist für Menschen wenig gefährlich und hat, was sehr wichtig ist, praktisch keinen Geruch.
Geth insanlar için tehlikeli değildir ve en önemlisi, neredeyse hiç kokusu yoktur.

Pros- hinterlässt keinen schmierigen Film, gibt keinen Geruch, heilt schnell;
Artılar- yağlı bir film bırakmaz, bir koku vermez, çabuk iyileşir;

Geth ist für Menschen wenig gefährlich und hat, was sehr wichtig ist, praktisch keinen Geruch.
Geth, insanlar için çok az tehlikelidir ve çok önemlisi, neredeyse hiç koku yoktur.

Grenouille begriff zum ersten Mal, dass er selbst keinen Geruch besaß.
Hayatında ilk defa Grenouille, kendi kokusu olmadığının farkına vardı.

Ein weißer Ausfluss wie Hüttenkäse und hat keinen Geruch.
Bir beyaz vajinal süzme peynir gibi akıntı ve hiçbir kokusu vardır.

Wie können Hunde also etwas wie Zeit riechen, die scheinbar keinen Geruch hat?
Peki, köpekler zaman gibi bir kokuyu nasıl koklayabilir ki?

Keine Anzeichen geben, dass hier irgendetwas passiert ist. Meine Frau kommt bald nach Hause, und es darf keinen Geruch, keinen Fleck.
Burada bir şeyler olduğunu gösteren hiçbir iz olmamalı. Karım gelecek, evde hiç koku, hiç leke.

Es ist stark, und kein Geruch, kein Geschmack, kann Wasser, gut Atem widerstehen.
Yüksek derecede güçlendirir ve hiçbir koku, tadı yok, suya, iyi nefese direnemez.

Kein Geruch.
Kokusunu alırdık.

Kein Geruch, nein.
Hiçbir koku, hayır.