KERNE ne Demek Turkce - Turkce Çeviri S

Sıfat
Isim
çekirdek
kern
core
kernel
nukleus
zellkern
dem atomkern
kernstift
özlerini
eigenen
ist
leibliche
selbst
essenz
ihre
wesen
bündig
prägnant
self
çekirdekler
kern
core
kernel
nukleus
zellkern
dem atomkern
kernstift
çekirdeği
kern
core
kernel
nukleus
zellkern
dem atomkern
kernstift
çekirdekleri
kern
core
kernel
nukleus
zellkern
dem atomkern
kernstift
Birleşik fiil

Kerne Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Aber große Kerne.
Ama çekirdeği büyük.
Fünf Kerne diesmal.
Beş çekirdek bu kez.
Aktiver galaktischer Kerne.
Etkin galaktik çekirdek.
Ferrit- Kerne- Kabel.
Ferit Çekirdekler- Kablolar.
Betonung auf"Leben" und"Kerne".
Yaşam ve özlerin altını çiziyorum.
Logische Kerne oder höher.
Mantıksal çekirdek veya daha fazlası.
Ich will ihre Kerne.
Teknolojileri senin olsun, ben özlerini istiyorum.
Kerne mit Hoechst(blau) gefärbt.
Çekirdekler Hoechst( mavi) ile boyandı.
Gott ist es, der die Körner und die Kerne spaltet.
ALLAH taneyi ve çekirdeği yarıp filizlendirendir.
Logische Kerne oder höher(empfohlen).
Mantıksal çekirdek veya daha yüksek( önerilen).
Konfigurationsoptionen: Anzahl der Kerne, RAM und Speicher.
Yapılandırma seçenekleri: Çekirdek sayısı, RAM ve depolama.
Logische Kerne oder höher(empfohlen).
Mantıksal çekirdek veya daha fazlası( önerilir).
Laufen wir weg, zerstört Morando ihre Erinnerungen und Kerne.
Kaçarsak Morando ailemizin anılarını ve özlerini mahveder.
Kerne sind recht groß. Ich weiß nicht.
Çekirdekler bayağı büyük aslında. Bilmiyorum. Hmm.
Sie hat mehr CUDA Kerne, Textureinheiten und Video RAM.
Daha fazla CUDA çekirdeği, doku birimi ve video RAMe sahiptir.
AMDs FX-Serie von Prozessoren bietet 4 Kerne und viel Power.
AMDnin FX işlemcileri serisi 4 çekirdek ve bol miktarda güç sunuyor.
Logische Kerne oder höher(empfohlen).
Four mantıksal çekirdek veya daha yüksek( önerilir).
AMDs FX-Prozessorreihe bietet 4 Kerne und viel Power.
AMDnin FX işlemcileri serisi 4 çekirdek ve bol miktarda güç sunuyor.
(BC) Die Kerne wurden mit DAPI(blau) gegengefärbt.
Çekirdekler DAPI( mavi) ile zıt edildi.
Inflammatorische Zellen, vergrößerte Kerne, erhöhte mitotische Aktivität.
İnflamasyon, büyümüş hücre çekirdeği… bir miktar mitotik aktivite.
Anzahl Kerne pro physische CPU: unbegrenzt.
Fiziksel CPU başına çekirdek sayısı: Limit YOK.
HINWEIS: Mehr als fünf Proben werden überfüllt Kerne und Chromosomen führen.
NOT: Daha fazla beş numune kalabalık çekirdekleri ve kromozomların yol açacaktır.
Physische Kerne/8 logische Kerne oder höher(empfohlen).
Fiziksel çekirdek/8 mantıksal çekirdek veya daha fazlası( önerilir).
Warum sich die inneren und äußeren Kerne der Erde in entgegengesetzte Richtungen drehen?
Neden DünyaNın Iç Ve Dış Çekirdekleri Karşıt Yönlerde Döndü?
Die Kerne müssen zunächst mechanisch gepresst werden, um das Öl zu trennen.
Çekirdekler önce yağı ayırmak için mekanik olarak bastırılmalıdır.
DAPI Fluoromount wurde verwendet, um Kerne zu visualisieren und zeigen die Reinheit der Kultur.
DAPI Fluoromount çekirdekleri görselleştirmek ve kültür saflığı belirtmek için kullanılmıştır.
Kerne werden vermieden, da sie FM Farbstoff Analyse Beitrag Bildgebung beeinflussen können.
Çekirdekler onlar FM boya analizi sonrası görüntüleme etkileyebilir olarak kaçınılır.
Wenn die Last alle verfügbaren Kerne, wird der PC nicht mit Ihnen während kriptodobychi zur Verfügung.
Tüm mevcut çekirdekler yük varsa, PC kriptodobychi sırasında size mevcut olmayacaktır.
Kerne und 16 PolyMorph-Engines bieten eine hohe Tessellation- und Rechenpower bei PC-Spielen.
Çekirdekleri ve 16 PolyMorph motorlar oyunlar için büyük ölçüde mozaikleme ve hesaplama gücü sunar.
Allah ist es, Der die Körner und die Kerne spaltet und das Lebendige aus dem Toten hervorbringt.
Şüphesiz Allah, tohumu ve çekirdeği çatlatandır, ölüden diriyi çıkaran, diriden de ölüyü çıkarandır.
Sonuçlar: 152, Zaman: 0.0546
S

Kerne eşanlamlıları

En çok sorulan sözlük sorguları

Almanca - Turkce