Kleine weiße Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Kleine weiße Zeiger.
Ofloxacin, kleine weiße Pillen.
Ofloxacin, küçük beyaz ilaçlar.Kleine weiße Steine.
Minik beyaz taşlar.Ekelhaft: kleine weiße Ratten!
Ne kadar korkunç, küçük, beyaz fareler!Kleine weiße Punkte im Gesicht?
Yüzünüzde küçük beyaz noktalar mı var?Combinations with other parts of speech
Jeder wollte Babys, kleine weiße Babys.
Herkes bebek istiyordu, küçük beyaz bebek.Der kleine weiße Mantel.
Küçük Beyaz Ceket.An der Seite wuchsen kleine weiße Blumen.
Kenarlarında küçük beyaz çiçekler yetişirdi.Kleine weiße Muschikatze zu verkaufen.
Satılık küçük, beyaz bir kedicik.Und mir gefiel das kleine Weiße hier.- Das auch, ja.
O küçük, beyaz külotun.- O da var, tabii.Kleine weiße Blüten zieren Ihr Haar.
Saçlarına minik beyaz çiçekler takarlar.Wir haben alle eine kleine weiße Lüge erzählt.
Küçük beyaz yalan'' tanımını hepimiz duymuşuzdur.Kleine weiße Blüten in Doldenform.
Şemsiye desenli küçük beyaz çiçekleri var.Wer ernannte diese kleine Weiße zur Expertin fürs Schwarzsein?
Kim bu küçük beyaz kaltağı siyahlık otoritesi yaptı?Kleine weiße Pünktchen unter den Augen?
Göz altında bulunan küçük beyaz noktacıklar?Im Flugzeug nach Russland erhalten Sie eine kleine weiße Migrationkarte.
Rusya uçağına bir küçük beyaz geçiş kartı almak.Weil sie kleine weiße Pfoten hat?
Küçük beyaz bir patisi mi varmış?Raina hat am besten gesungen, aber die kleine Weiße kriegt's.
Raina sahnedeki en iyi şarkıcıydı ama onlar küçük beyaz kızı seçtiler.Meine kleine weiße Katze.
Küçük beyaz genç bir kedi vardı arkadaşım.Nigga, ich bitte dich. Gegen mich hat diese kleine weiße Ratte keine Chance.
O küçük beyaz fareyle hiçbir alakam yok. Zenci, lütfen.Ich schlage kleine weiße Bälle eine lange Strecke.
Bense küçük beyaz toplara vuruyorum.Kleine weiße Lichter tauchten vor seinen Augen auf.
Gözlerinin önünde küçük beyaz ışıklar uçuştu.Am Ende des Sommers erscheinen kleine weiße Blüten voller Nektar.
Yaz sonunda nektar dolu küçük beyaz çiçekler ortaya çıkıyor.Und kleine weiße Teilchen Am Himmel zu sehen.
Ve minik beyaz parçalar görmek Gökyüzünde.Aber es gibt da kleine weiße Flecken. Eigentlich würde ich dem System zustimmen.
Ben de sistemle aynı fikirde olurdum aslında ama… bazı küçük beyaz boşluklar var.Kleine weiße Pusteln am Ober- oder Unterlid;
Üst veya alt göz kapağı üzerinde küçük beyaz lekeler;Ihre kleine weiße Bär kämpft mit wütenden Drachen.
Sizin küçük beyaz ayı kızgın Dragons ile savaşır.Kleine weiße Mäuse, keine grünen Männchen.
Küçük, beyaz fareler. Aussehen Kleine weiße Kristalle oder weißes Pulver.
Görünüm Küçük beyaz kristaller veya Die kleine weiße Pappkiste wird von der Straße gefegt.
Küçük, beyaz masalar sokağa serpiştirilmiş.
