Kleinen rat Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Ich brauche einen kleinen Rat.
Ufak bir tavsiye isteyeceğim.Tyrion versucht, den kleinen Rat unter seine Kontrolle zu bekommen.
Tyrion küçük konseyin kontrolünü ele geçirmeye çalışmaktadır.Ich gebe Ihnen nur einen kleinen Rat.
Um zuzusehen, wie Ihr den Kleinen Rat mit Speichelleckern zersetzt.
Küçük Konseyi dalkavuklarla doldurmanı izlemek için değil.Und er wohnte in 17 Jahren dreimal dem Kleinen Rat bei.
Ve 17 yılda üç Küçük Konseye katıldı.Combinations with other parts of speech
Sıfatlarla kullanım
guter rateuropäische rathohe ratkleinen ratärztlichen ratväterlichen ratschlechter ratmedizinischen rat
Daha
Fiillerle kullanım
Isimlerle kullanım
Nun, wisst ihr… Es gibt einen kleinen Rat, denn ich jedes Jahr bei diesem Dinner gebe.
Evet bu seneki yemeklerde ufak bir tavsiye vermek istiyorum.Wir möchten Ihnen auch einen kleinen Rat geben.
Ayrıca küçük bir tavsiye de vermek istiyoruz.Verstehe. aber ich gebe dir einen kleinen Rat, den mir Dalias Psychiater gab. Tja, George, das geht mich vielleicht nichts an.
Küçük bir tavsiyeyi seninle paylaşmak isterim… Şey, George, bu beni ilgilendirmiyor olabilir ama Dalianın psikoloğunun bana verdiği Anlıyorum.Sieh mal. Lass mich dir einen kleinen Rat geben.
Bak, sana ufak bir tavsiyede bulunayım.Ja. Ich möchte einen Bericht über die Besprechungen des kleinen Rates.
Kann ich dir einen kleinen Rat geben?
Minik bir tavsiye verebilir miyim?Vor Drehbeginn gebe ich dir einen kleinen Rat.
Çekime başlamadan önce sana küçük bir tavsiye vereyim.Soll ich euch einen kleinen Rat geben?
Ufak bir tavsiyede bulunabilir miyim?Abschließend möchte ich Ihnen, meine Freunde, einen kleinen Rat geben.
Sonuç olarak, sana vermek istiyorum, arkadaşlarım, küçük bir tavsiye.Darf ich dir einen kleinen Rat geben?
Biraz tavsiye vermemin sakıncası var mı?Ich weiß, du bist noch neu in der Date-Welt, aber kann ich dir einen kleinen Rat geben?
Bu randevulaşma olaylarında epey acemi olduğunu biliyorum ama sana küçük bir tavsiyede bulunabilir miyim?Darf ich Ihnen einen kleinen Rat geben?
Sana küçük bir tavsiye verebilir miyim?Ich weiß nicht. Kann ich dir einen kleinen Rat geben?
Sana küçük bir tüyo verebilir miyim? Bilmiyorum?Darf ich dir einen kleinen Rat geben?
Sana küç ük bir öneride bulunabilir miyim?Ja, ja, ich dachte, ich geb dir einen kleinen Rat. Ach ja?
Evet, küçük bir nasihat vermek için.- Öyle mi?Darf ich Ihnen einen kleinen Rat geben?
Size ufak bir tavsiyede bulunabilir miyim?Aber, schau, Phil, kann ich dir einen kleinen Rat geben?
Ancak sana ufak bir tavsiye verebilir miyim Phil?Ich wollte nur einen kleinen Rat haben.
Sadece ufak bir tavsiyeye ihtiyacım vardı.Also, Dad, die Krippen stehen dort drüben, doch wenn wir schon einmal hier sind,hätte ich einen kleinen Rat, man hat nie genug Strampler.
Baba, beşikler o tarafta amahazır gelmişken ufak bir tavsiye vereyim. Ne kadar tulum alırsan o kadar iyi.Darf ich dir einen kleinen Rat geben?
Bu moral bozucu. Sana biraz tavsiye vereceğim?Mylord. Mylady. Euer Vater hat den Kleinen Rat einberufen.
Lordum, leydim. Babanız Küçük Konseyi toplantıya çağırdı.Als einzige Frau hier… einen kleinen Rat, meine Damen.
Buradaki tek kadın olarak, ufak bir tavsiyem var size bayanlar.Mädels, ich werde ihr nur einen kleinen Rat anbieten. Geesh.
Millet, ona sadece küçük bir tavsiyede bulunacağım, o kadar.Ein kleiner Rat. Hören Sie auf zu graben. Und halten Sie sich fern von dem Mädchen.
Küçük bir tavsiye… araştırmayı kesin ve o kızdan olabildiğince uzak durun.Ein kleiner Rat.
Küçük bir tavsiye.
