KLEINES TIER ne Demek Turkce - Turkce Çeviri

küçük bir hayvanı
kleines tier
küçük bir hayvanın
kleines tier

Kleines tier Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Wie ein kleines Tier.
Versteckt sich hier irgendwo ein kleines Tier?
Burada bir yerlerde saklanan küçük bir hayvan mı var?
Wie ein kleines Tier.
Minik hayvanlar gibi.
Ein kleines Tier… wie ein Dachs, aber furchtbar wild.
Küçük bir hayvan, Porsuka benzer ama son derece yırtıcıdır.
Wie ein kleines Tier.
Bir küçük hayvan gibi….
Ein kleines Tier sein, wenn ich sehr groß und liebevoll.
Ben çok büyük ve sevgi büyüyünce olmak için küçük bir hayvan.
Das ist ein kleines Tier.
Küçük bir hayvandı bu.
Ein kleines Tier, wie ein Kaninchen.
Tavşana benzer küçük bir hayvan.
Wahrscheinlich ein kleines Tier.
Muhtemelen küçük bir hayvan.
Los! -Du kleines Tier, stopp!
Hadi! -Küçük hayvan, dur!
Wahrscheinlich ein kleines Tier.
Küçük bir hayvan olsa gerek.
Ich habe ein kleines Tier getötet, um einen Versuch anzustellen, um anzufangen.
Denemek, başlamış olmak için küçük bir yaratık öldürdüm.
Er sieht wie ein kleines Tier aus.
Küçük bir hayvan gibi duruyor.
Ja, ein kleines Tier in Südamerika, dessen Fell sehr teuer ist.
Evet, Bay Holmes. Güney Amerikada yaşayan küçük bir hayvan. Kürkü çok değerli.
Als verdaue er ein kleines Tier.
Kemerin küçük bir hayvanı sindiriyor gibi görünüyor.
Wie lange ein kleines Tier ohne Flüssigkeit existieren kann, ist ebenfalls interessant.
Sıvı olmadan küçük bir hayvanın ne kadar sürede var olabileceği de ilginçtir.
Sie können auch ein kleines Tier fangen.
Ayrıca küçük bir hayvanı da korkutabilirsin.
Das ist ein kleines Tier in jedem von uns, und vielleicht ist das etwas zum Feiern.
Hepimizin içinde küçük bir hayvan vardır, ve belki de bu sevinmemiz gereken bir şeydir.
Er fühlte sich, als würde er ein kleines Tier jagen.
Küçük bir hayvan gibi yanına süzüldüğünü hissetti.
Wie viel wiegt ein kleines Tier, ist nicht schwer zu erraten.
Küçük bir hayvanın ağırlığı ne kadardır, tahmin edilmesi zor değildir.
Das ein Geräusch macht. Es mag wie ein kleines Tier klingen.
Küçük bir hayvanın… ses çıkarması gibi gelebilir.
Was ist ein"Vielfraß"? Ein kleines Tier… wie ein Dachs, aber furchtbar wild.
Wolverin nedir? Küçük bir hayvan, Porsuka benzer ama son derece yırtıcıdır.
Auch wenn viele Erwachsene, wenn sie sieht, wollen versuchen, dieses Spiel ein kleines Tier zu spielen.
Bu oyun bir küçük hayvan oynamak denemek isteyen birçok yetişkin gördüğünde bile.
Versuchen Sie einfach, ein kleines Tier nachzuahmen, das um Ihre Möbel schleicht.
Mobilyalarınızın etrafında küçük bir hayvana gizlice sokulmasını taklit etmeye çalışın.
In dem Heim, in das du kamst, ist auch ein kleines Tier gestorben?
Kaldığın yetimhanede küçük bir hayvan daha ölmüştü, değil mi?
Sehr kleines Tier, das im Körper einer Person lebt, sich davon ernährt und Auswirkungen auf diesen hat.
İnsan vücudunda yaşayan, beslenen ve bu vücudu etkileyen oldukça küçük bir hayvan.
Alles ist sauber und es gibt kein kleines Tier im Inneren.
Her şey temiz ve hiçbir küçük hayvan içinde vardır.
Ein geheimnisvolles, kleines Tier, das immer mit Kyuuta nach Ihrem treffen auf eine Gasse in"Shibuya".
Bir gizemli, küçük hayvan hep birlikte Kyuuta sonra toplantı bir arka sokakta'' Shibuya''.
Sie können nicht nur einen Hund oder ein kleines Tier ergreifen, sondern sie auch zu Tode reißen.
Sadece bir köpeği ya da küçük bir hayvanı yakalayamazlar, aynı zamanda onları ölümüne yırtarlar.
Ein kleines Tier gewinnt an Gewicht nicht mehr als 30 g. Die durchschnittliche Feldmaus wiegt 20 g.
Küçük bir hayvan ağırlıkça 30 g& apos; dan fazla kazanır, ortalama tarla faresi 20 g ağırlığındadır.
Sonuçlar: 34, Zaman: 0.0235

Kelime çeviri

En çok sorulan sözlük sorguları

Almanca - Turkce