KLETTERE ne Demek Turkce - Turkce Çeviri

• tırman
• çık
• tırmanıyorum
• tırmanın
• tırmanmaya
• tirman

Klettere Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

Klettere raus.
Disari çik.

Ralph, schneller, klettere.
Ralph, daha hizli tirman!

Klettere raus.
Dışarı tırman.

Also gut, ich klettere. Ja.
Evet. Tamam, ben tırmanıyorum.

Klettere, Junge.
Tırman ufaklık.

Ja. Also gut, ich klettere.
Evet. Tamam, ben tırmanıyorum.

Klettere auf den Baum!
Şu ağaca çık!

Los! Nein, klettere weiter.
Hayır! Haydi. Tırmanmaya devam et.

Klettere schneller!
Daha hizli tirman!

Hör auf zu analysieren und klettere.
Analiz etmeyi bırak da tırman.

Ok, klettere jetzt!
Tamam şimdi tırman!

Alles wird gut, klettere weiter.
Tırmanmaya devam edersen her şey iyi olacak.

Klettere auf meinen Rücken.
Sırtıma çık.

Okay. Ich klettere, du ziehst.
Tamam mı? Ben tırmanacağım, sen de çek.

Klettere seit Tagen.
Günlerdir tırmanıyorum.

Wenn du den Gipfel erreicht hast, klettere weiter.“.
Zirveye ulaştığında, tırmanmaya devam et''.

Klettere auf den Baum, Osama!
Ağaca çık Osama!

Wie ich ins fenster meiner allerbesten freundin klettere.
Garip… EN İYİ ARKADAŞIMIN PENCERESİNE TIRMANMA.

Dann klettere schneller.
O zaman hızlı tırman.

Und philosophiere dabei. Ich liege und klettere also gleichzeitig.
Yani hem tırmanıyor, hem yatıyor… ve felsefe yapıyorum.

Dann klettere schneller.
O halde daha hızlı tırman.

Gehe zum Springfield Monument Park und klettere auf den höchsten Gipfel.
Springfield Anıt Parkına git ve en yüksek noktaya tırman.

Klettere weiter, LaRusso!
Tırmanmaya devam LaRusso!

Nimm Abkürzungen durch Gebäude oder klettere über die Dächer des realen Chicagos, um deine Zielperson zu fassen.
Gerçek dünyadaki Chicagoda, binaları kesin ya da hedefinizi yakalamak için çatılara tırmanın.

Klettere weiter so.
Bu şekilde tırmanmaya devam et.

Alles wird gut, klettere weiter. Du wirst nicht fallen.
Düşmeyeceksin. Tırmanmaya devam edersen her şey iyi olacak.

Klettere einfach hoch und tu es!
Sadece yukarı çık ve yap!

Ich klettere! Sieh her, Mutter!
Ben tırmanıyorum. Anne bak!

Klettere weiter, Ellsworth.
Tırmanmaya devam et Ellsworth.

Ich klettere gern auf Bäume.
Bende ağaçlara tırmanmayı severim.

"klettere" nasıl bir cümlede kullanılır

Und aufs Podest klettere ich auch gern.

Deshalb klettere ich auf den Boden zurück.

Schwimme zum Steg und klettere nach oben.

Klettere auf den Turm, wenn du kannst!

Ja, zwar weniger, aber ich klettere noch.

Klettere auf jeden Fall die Treppe...nach oben!

Verdreckt und verschwitzt klettere ich aus dem Motorraum.

Klettere hoch zum Leuchtturm und beobachte die Schiffe.

und klettere sogar halb in das Regal hinein.

Ich klettere von der „Großen“ auf eine „Kleine“.