Konfrontieren Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Jerry konfrontieren?
Jerryyle yüzleşmelisin.Ich soll einen Mönch konfrontieren?
Beni bir keşişle mi yüzleştireceksin?Wer kann Eros konfrontieren; nicht mir, nicht die Mahatma.
Eros yüzleşmek Kimler; etmememi, değil Mahatma.Man sollte alles konfrontieren.
Her şeyle yüzleşmek gerekir.Probleme konfrontieren: akzeptieren, kämpfen und auseinanderhalten.
Problemlerle Yüzleşmek: Kabul Et, Savaş ve Ayırt Et.Deinen Mann konfrontieren.
Kocasına yüzleşmek.Ate in einem Traum Zucker- müssen Probleme konfrontieren.
Bir rüyada şeker yeme- sorun yüzleşmek zorunda kalacak.Akzeptieren, konfrontieren.
Yüzleşmek, kabullenmek….Aber was bringt es auf der anderen Seite, wenn Sie ihn konfrontieren?
Eğer onunla yüzleşirsen bunun ne faydası olacak?Dann muss ich meine Mom damit konfrontieren, denn… ich habe nur so ein Gefühl.
O zaman annemle yüzleşeyim, çünkü bu işte bir iş var.Wir müssen umkehren und sie konfrontieren.
Das Biest konfrontieren, das dich quält. Nur so findest du Frieden.
Ich soll einen Mönch konfrontieren?
Yüzleştireceksin? Beni bir keşişle mi?Wir sind hier, weil du Scott konfrontieren wolltest, aber du hast ihn nicht einmal erwähnt.
Ama bundan daha hiç bahsetmedin. Bu gezinin amacı Scottla yüzleşmendi.Wir müssen ihn mit ihrer Familie konfrontieren.
Onu kızın ailesiyle yüzleştirmeliyiz.Sie müssen Ihre Liebhaber konfrontieren, Schluss machen und ins Reine kommen.
Sevgililerinle yüzleşmen gerekiyor,… ara onları ve ayrıl sonra da bir tatile çık.Moosik. Ich denke, wir sollten ihn konfrontieren.
Wo wir ihn konfrontieren werden. bedeutet das, dass heute der letzte Tag ist.
Cicada asit metasının peşine düşerse… bugün onunla yüzleşeceğimiz son gün olacak demektir.Sie zeigen ihn an oder konfrontieren ihn.
Ya onu ihbar edeceksin ya da onunla yüzleşeceksin.Er könnte behaupten, er engagierte diese Männer zu Eurem Schutz. Ich könnte ihn konfrontieren.
Onunla yüzleşebilirim.- Onları güvenliğin için… tuttuğunu iddia edebilir.Um den Schmerz zu Iindern, muss man ihn konfrontieren. Was sagt der Absolvent?
Acını yenmenin ilk adımı onunla yüzleşmendir. Üniversite mezunu?Geteilte Menschheit: Ungleichheit in Entwicklungsländern konfrontieren.
Küresel Ayrışma: Gelişmekte olan ülkelerdeki eşitsizlikle yüzleşmek.Finden Sie, dass Sie lieber leugnen als konfrontieren Probleme in Ihrem Leben?
Hayatınızdaki sorunlarla yüzleşmekten daha çok inkar edeceğinizi düşünüyor musunuz?Auf diese Weise kannst du deine Gedanken untersuchen und sie konfrontieren.
Bu şekilde fikirlerinizi açığa çıkarıp, onlarla yüzleşebilirsiniz.Home» Psychologie» Persönlichkeitspsychologie»Probleme konfrontieren: akzeptieren, kämpfen und auseinanderhalten.
Ana sayfa» Psikoloji»Problemlerle Yüzleşmek: Kabul Et, Savaş ve Ayırt Et.Wir müssen alle unsere Soldaten schicken und sie konfrontieren.
Bütün askerlerimizi göndermeli ve onlarla yüzleşmeliyiz.Will und Francie konfrontieren Sydney mit dem mysteriösen Flugzeugticketabriss in ihrer Jacke.
Will ve Francie, Ceketinde bulunan gizemli Uçak Bileti saplaması hakkında Sydneyle yüzleşirler.Ich muss mich mit meinen Ängsten konfrontieren.
Korkularımla yüzleşmek zorunda kalmam umarım.Und dann, wenn wir Ashildr konfrontieren, wird sie das Chronolock entfernen wollen, nur um ihn ruhig zu stellen.
Sonra da Ashildr ile yüzleşeceğiz sırf Doktoru susturmak için kronokilidi kaldırmak isteyecek.Ich sagte ja, er ist sehr aufgebracht und will Sie konfrontieren.
Dediğim gibi çok kızgın, sizinle yüzleşmek istiyormuş.
