Langsamer Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Howie, iss langsamer.
Howie, yavaş ye.
Langsamer wäre effizienter.
Yavaşlamak daha verimli olur.
Einfach langsamer atmen.
Yavaşça nefes al.
Langsamer, Eins. Vergiss das nicht.
Bunu unutma. Yavaşla Bir.
Wenn Sie etwas langsamer.
Biraz yavaş konuşursanız.
Combinations with other parts of speech
Ein langsamer und schmerzhafter Tod.
Yavaş ve acılı bir ölüm.
Ja, ja. Jetzt langsamer.
Evet, evet. Şimdi yavaşla.
Langsamer, oder ich knall Sie ab.
Yavaşla ya da kafanı uçururum.
Fahr zurück. Langsamer, Schatz.
Yavaşla, tatlım. Geri dön.
Manche Jungen entwickeln sich langsamer.
Bazı oğlanlar yavaş gelişir.
Soll ich es langsamer sagen?
Yavaşça söylesem anlar mısın?
Unser Nachbar Venus dreht sich noch langsamer.
Komşumuz Venüsün dönüşü daha da yavaştır.
Schneller! Langsamer, vorsichtig.
Daha hızlı! Yavaşla, dikkat et.
Ja, aber ich höre ihn langsamer.
Ama ben yavaş duyuyorum. Evet!
Adam wird langsamer, kommt zu ihr.
Adam yavaşlar, masasına varır.
Doktor! Und es lief alles langsamer.
Ve her şey yavaşladı. Doktor!
Kannst du noch langsamer gehen, Schatz?
Daha yavaş gidebilir misin tatlım?
Langsamer Puls, niedrige Atmungsrate und Koma?
Yavaş kalp atışını, düşük solunumu ve komayı nasıl açıklarsın?
Los! Er wird langsamer!
Beklenen olmayacak Yavaşlıyor. Haydi!
Brüll langsamer, oder auf Englisch!
Bana ya yavaşça bağır ya da İngilizce konuş!
Sie Iäuft.- Langsamer!
Nnasıl yavaşlıyor, kafasına mı vurmalıyım?
Entweder langsamer oder Englisch, Al. Was? Ok.
Ya yavaşla ya İngilizce konuş Al. Ne? Tamam.
Die Braut will, dass du langsamer läufst.
Gelin yavaş yürümeni istiyor.
Auch wenn sie langsamer sind als ein Gewehr.
Silahtan daha yavaş olsa bile.
Bei Erwachsenen ist die Zahnbewegung sehr viel langsamer.
Yetişkinlerde dişlerin hareket etmesi daha yavaştır.
Die Zeit scheint langsamer zu vergehen.
Zaman yavaşlar gibi olur.
Ich frage mich, ob sie dich schneller oder langsamer töten?
Seni hızlı mı yoksa yavaş mı öldürecekler, merak ediyorum?
Jungen meist langsamer als Mädchen.
Genellikle erkek çocuklar kızlardan daha yavaştır.
Pritchard, es ist aus.- Langsamer, Mann.
Yavaşla, dumbik! Pritchard, hey, Bitti.
Werden deine Gehirnwellen langsamer und du fast ohnmächtig, drehen wir den O2 wieder auf.
Beyin dalgaların yavaşlar ve tam sen bayılmak üzereyken… tekrar oksijen vereceğiz.
Sonuçlar: 1876, Zaman: 0.1264

En çok sorulan sözlük sorguları

Almanca - Turkce