Lernenden Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Der Lernenden gleichen Alters.
Mögliche Antworten der Lernenden.
Die Lernenden dürfen Fehler machen.
Öğrenci hata yapabilir.Wir wissen nicht, wer die Lernenden sind.
Die Lernenden zusammen arbeiten.
Öğrenciler birlikte çalışır.Ich betrachte mich selbst als Lernenden.
Ben kendimi öğrenci olarak görüyorum.Manche der Lernenden wurden dabei ohnmächtig.
Bazı öğrenciler ise bayıldı.Zu demografischen Merkmalen der Lernenden.
Öğrencilerin Demografik Özellikleri.Unsere kleinen Lernenden engagieren sich für Tiere.
Minik öğrenciler hayvanlar için.Lernenden wird eine aktivere Rolle zugeschrieben.
Öğrenci daha aktif bir role sahiptir.Die fünf Disziplinen der lernenden Organisation.
Öğrenen Organizasyonların Beş Disiplini.Unter den Lernenden gibt es üblicherweise zwei Situationen.
Öğrenciler arasında genellikle iki tip durum var.ED 724- Abmessungen der Führende der lernenden Organisation.
Dies gibt dem Lernenden eine gewisse Routine.
Abbildung 5: Die fünf Disziplinen einer Lernenden Organisation.
Şekil-6: Öğrenen Organizasyonların Beş Disiplini.Dabei erhalten die Lernenden für jede richtige Antwort bzw. korrekte.
Ve öğrenci her doğru cevabı ve doğru.Die fünfte Disziplin- Der Eckpfeiler der lernenden Organisation.
Beşinci Disiplin: Öğrenen Organizasyonun Temel Taşı.Am Ende haben die Lernenden ein Handlungsprodukt erstellt.
Aktivite sonunda öğrenciler ürünler oluşturdular.Die fünfte Disziplin Kunst und Praxis der lernenden Organisation.
Beşinci Disiplin- öğrenen organizsayon sanatı ve uygulaması.Was machen die Lernenden in der Regel nach der Lehre?
Öğrenciler bu dersi aldıktan sonra genelde ne yapıyor?Ein starkes globales Erbe:Wir sind von den weltweit führenden lernenden Unternehmens gesichert.
Güçlü bir küresel miras:Biz dünyanın önde gelen öğrenme şirketi tarafından desteklenmektedir.Die Lernenden können ihre Ergebnisse und Fortschritte sehen.
Öğrenciler sonuçlarını ve gelişimlerini görebilir.Dieser Abschnitt wurde entwickelt um Lernenden tägliche Übung im Zuhören zu geben.
Bu bölüm, öğrencilere dinleme üzerine günlük alıştırma vermek amacıyla oluşturuldu.Die Lernenden hatten in dieser Woche viel lernen können.
Öğrenciler bu hafta boyunca çok çalışmak isteyebilirler.Die fünfte Disziplin: Kunst und Praxis der lernenden Organisation(Systemisches Management) von Peter M. Senge.
( 4) Beşinci Disiplin( Öğrenen Organizasyon Sanatı ve Uygulaması) Peter M. Senge.Die Lernenden finden sich zur Bearbeitung einer Aufgabe oder eines Problems zusammen.
Öğrencilere bir görevi başarma veya bir sorunu birlikte çözme şansı verir.Der Unterricht war auf die Lernenden ausgerichtet und einfach sehr effektiv.
Dersler öğrencilere yönelikti ve tek kelimeyle çok etkiliydi.Den Lernenden soll deutlich werden, wie komplex und auch widersprüchlich die Zielkultur ist.
Bu şekilde öğrenci amaç kültürün ne kadar karışık ve çelişkili olduğunu anlamalıdır.Meistens der Begriff"Mentoring"Verwendung im Zusammenhang mit dem Konzept einer"lernenden Firma".
Çoğunlukla'' danışmanlık'' terimi, bir'' öğrenen şirket'' kavramıyla bağlantılı olarak kullanın.Zuerst wählen die Lernenden ihre Jahrgangsstufe in der Schule.
İlk olarak, öğrenciler okuldaki sınıflarını seçerler.
