MITTENDRIN ne Demek Turkce - Turkce Çeviri S

Sıfat
Isim
ortasında
mittel-
medium
middle
mäßig
central
mittelstufe
mid
mittleren
dem mittleren
zentralen
içindesiniz
inneren
trink
interne
in
innen
interieur
im inneren
innenraum
inländischen
interior
yarıda
halb
hälfte
halbzeit
halbwegs
teils
semi
halbieren
halbwertszeit
ara
und
pause
ruf an
suche
irgendwann
durchsuchen
auszeit
zusammen
unterbrechen
ruf
orta
mittel-
medium
middle
mäßig
central
mittelstufe
mid
mittleren
dem mittleren
zentralen
ortasındayız
mittel-
medium
middle
mäßig
central
mittelstufe
mid
mittleren
dem mittleren
zentralen
ortada
mittel-
medium
middle
mäßig
central
mittelstufe
mid
mittleren
dem mittleren
zentralen

Mittendrin Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Mittendrin im Gespräch.
Konuşmalarında Orta.
Oder sind wir mittendrin?
Yoksa yarıda mıyız hala?
Und mittendrin ein Hotel.
Ve ortasında, bir otel.
Ich bin noch nicht mittendrin.
Henüz ortada değilim.
Mittendrin so wie ich bin.
Ayrıca benim gibi orta.
Nicht nur mittendrin, Sam.
Sırf ortasında değil Sam.
Mittendrin ist die Erleichterung.
Ortasında rahatlama sağlar.
Aber das hier lag mittendrin.
Ama ortasında bu vardı.
Und mittendrin sind wir beide.
Biz ikisinin de ortasındayız.
Steh' eines Tages mittendrin.
Bir gün ortasında duracağım.
Mittendrin abzubrechen, würde sie umbringen.
Ortada durmak onu öldürür.
Warum hat er mittendrin aufgehört?
Neden yarıda bırakmış?
Man ändert einen Plan nicht mittendrin.
Planın ortasında değişiklik olmaz!
Habe leider mittendrin aufgehört.
Yarıda bıraktım maalesef.
Frage von einem Mitreisenden mittendrin.
Arkadaşın sorusu orta segment için.
Man ist mittendrin. Man lebt es.
Zaten içindesiniz. Hayatı'' yaşıyorsunuz.
Und das Cyberium mittendrin.
Cyberium da savaşın tam merkezinde.
Genau mittendrin. Ist alles in Ordnung?
Her şey yolunda mı? Tam ortasındayız.
An8}Und Frank mittendrin.
ESKİ TEKNİSYEN …ve Frank aralarındaydı.
Er hat also mittendrin aufgehört und ging ein 2.
Yeniden markete gitmiş. Yani katil bir ara durmuş ve.
Ihr wisst doch, Nicht nur mittendrin, Sam.
Sadece ortada değil Sam.
Er hat also mittendrin aufgehört und ging ein 2. Mal zum Laden.
Yani katil bir ara durmuş ve yeniden markete gitmiş.
Hier bin ich aber mittendrin.
Ama bu yap-bozun tam merkezinde duruyorum.
Es ist seltsam, sich mittendrin auf der Couch die Schuhe auszuziehen.
Soygunun ortasında kanepede ayakkabı çıkarmak gariptir.
Ist alles in Ordnung? Genau mittendrin.
Her şey yolunda mı? Tam ortasındayız.
Weil wir gerade mittendrin sind. Heute Nacht.
Çünkü şu an, bu gece onun içindeyiz.
Das ist Asien und ich bin mittendrin.
Ortadoğulu dedi ama ben Orta Asyalıyım.
Und das nicht erst mittendrin sondern von Anfang an!
Onlar da önden değil, orta sıralardan!
Der Wandel hat bereits begonnen und wir sind mittendrin!
Değişim çoktan başladı ve tam da ortasındayız.
Vorn fehlt etwas, mittendrin und am Ende auch.
Başlangıç, orta ve son kısımlarında eksiklikler vardır.
Sonuçlar: 121, Zaman: 0.3592

"mittendrin" nasıl bir cümlede kullanılır

Doch mittendrin klaffen gelbe, staubige Löcher.
Und mittendrin die Klasse meines Sohnes.
Plötzlich sind wir mittendrin beim NSX-Generationentreffen.
Mittendrin befand sich Jury-Mitglied Ali As.
Malcolm mittendrin Der Übernachtungsgast Chad's Sleepover.
Mittendrin der Schönbrunner mit einem Totalschaden.
Und mittendrin ist der SuS Isselburg.
Und mittendrin ist die mechanische Uhr.
Und mittendrin er: der Nationalpark Locarnese.
S

Mittendrin eşanlamlıları

dazwischen

En çok sorulan sözlük sorguları

Almanca - Turkce