MORDFÄLLE ne Demek Turkce - Turkce Çeviri S

Isim
cinayet
mord
mordfall
verbrechen
totschlag
mörder
mordkommission
töten
murder
ermordung
mörderische
cinayetleri
mord
mordfall
verbrechen
totschlag
mörder
mordkommission
töten
murder
ermordung
mörderische
cinayetler
mord
mordfall
verbrechen
totschlag
mörder
mordkommission
töten
murder
ermordung
mörderische
cinayeti
mord
mordfall
verbrechen
totschlag
mörder
mordkommission
töten
murder
ermordung
mörderische

Mordfälle Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Ich mache Mordfälle.
Cinayet masasındanım.
Die Mordfälle, ein Tailie-Aufstand.
Cinayetler, Kuyrukta ayaklanma.
Das wären mehrere Mordfälle.
Birden fazla cinayet.
Zwei weitere Mordfälle noch ungeklärt.
İki çözülmemiş cinayet daha.
Weltkarte: Weltweite Mordfälle.
Etiketler: dünya cinayet.
Ich löse Mordfälle, keine Mysterien.
Ben cinayet çözerim, bulmaca değil.
Wann fingen diese Mordfälle an?
Bu cinayetler ne zaman başladı?
Mordfälle lösen, Zombie aufspüren.
Cinayetleri çözüyor, zombileri buluyoruz.
Und weitere spektakuläre Mordfälle.
Bir başka hadise cinayetler.
Ich habe 87 Mordfälle gelöst.
Bu görünümle 87 tane cinayet çözdüm ben.
Lieben Sie mysteriöse Mordfälle?
Gizemli cinayetleri seviyor musunuz?
Gemeldete Mordfälle für diesen Bezirk.
Bu bölgede rapor edilen olaylar- cinayet.
In dieser Zeit ereignen sich Mordfälle.
Bu saatlerde olur cinayetler.
Ich hab 36 Mordfälle aufgeklärt, du kleiner Scheißer.
Görevdeyken 36 cinayeti çözdüm seni küçük pislik.
Was ist das?- Ungelöste Mordfälle.
Çözülmemiş cinayetler. Bunlar nedir?
Bekommen Sie die Mordfälle auf 250 in diesem Jahr runter.
Bu yıl için cinayet sayısını 250nin altında tutun.
In diesem Ordner sind Mordfälle.
Elime bu dosyayı verdiler. Cinayetler.
Und Mordfälle zu vertuschen ist nicht gerade ein Hobby von mir.
Cinayeti örtbas etmek de benim hobim sayılmaz.
Dänemark hat 50 Mordfälle pro Jahr.
Danimarkada her yıl 50 cinayet işleniyor.
Gibt es in dieser Gegend ungelöste Mordfälle?
Bu bölgede çözümlenmemiş cinayetler işlendi mi?
Sie lösen Mordfälle und wollen mit dem eigenen davonkommen.
Cinayetleri çözmekle o kadar meşgulsün ki, kendine vakit kalmıyor.
Weil Fledermäuse so viele Mordfälle lösen.
Çünkü yarasalar çok cinayet çözmüştür.
Sie lösen Mordfälle und wollen mit dem eigenen davonkommen.
Cinayetleri çözmekle o kadar meşgulsün ki, senin yanına kar kalıyor.
Gemeinsam lösen sie knifflige Mordfälle.
Karmaşık cinayetleri birlikte çözüyorlar.
Ja, das und zwei ungelöste Mordfälle und ein Unschuldiger, der sitzt.
Evet, iki çözülmemiş cinayet, hapisteki masum biri ve de ailen.
Salinas vermischt manchmal verschiedene Mordfälle.
Salinas bazen değişik cinayetleri birbirine karıştırır.
Du schaufelst uns Mordfälle drauf,… die wir nicht lösen können. Du manipulierst unsere Aufklärungsquote.
Üzerimize çözemeyeceğimiz cinayetleri atıyorsun, ekibin başarı oranının içine ediyorsun.
Sie ist eine Krimiautorin, die Mordfälle löst.
Kadın cinayetleri çözen bir gizem romanı yazarı.
Die Dienstaufsicht, sie schauen sich deinen alten Kumpel Azarello genauer an,wegen mindestens einem Dutzend alter Mordfälle.
İçişleri, eski dostun Azarelloyu veen aşağı bir düzine cinayeti araştırıyor.
Ich hab' uns ganz offiziell 14 offene Mordfälle besorgt.
Resmi olarak, 14 cinayeti üzerimize aldık.
Sonuçlar: 105, Zaman: 0.0393

En çok sorulan sözlük sorguları

Almanca - Turkce