NACHZUFORSCHEN ne Demek Turkce - Turkce Çeviri

• araştırmaya

Nachzuforschen Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

Ich begann, nachzuforschen.
Ben de araştırmaya başladım.

Hat es nicht. Aber Nina hat mich gebeten, ein wenig nachzuforschen.
Ama Nina biraz araştırma yapmamı istedi.

Er muss angefangen haben, nachzuforschen, und dann… Dann ist er einfach verschwunden.
Araştırmaya başlamış olmalı, ve sonra… sonra o kayboldu.

Nein, es gab keinen Grund, nachzuforschen.
Hayır, onu araştırmamız için bir gerekçemiz olmadı.

Es ist toll, selbst nachzuforschen, aber du solltest deine Bedenken auch mit deinem Arzt besprechen.
Kendi araştırmanızı yapmak çok güzel, ancak endişelerinizi doktorunuzla da paylaşmalısınız.

Die Familie beginnt nachzuforschen.
Ailem araştırmaya başladı.

Er verbrachte Stunden nachzuforschen, Medikamente, Behandlungen, Irgendetwas, was uns mehr Zeit verschafft hätte.
Saatlerce araştırmalar yaptı, bize zaman kazandıracak ne varsa aradı, ilaçlar vs.

Gutes Mädchen. Ich bat dich, etwas nachzuforschen.
Senden bir şey araştırmanı istemiştim. Uslu kız.

Werden Sie auf der Stelle aufhören nachzuforschen. Wenn es jemanden in dieser Welt gibt, den Sie lieben.
Eğer bu dünyada sevdiğin biri varsa… bu işi araştırmayı hemen bırakırsın.

Ich bat Britt, ein bisschen nachzuforschen.
Umarım sakıncası yoktur, Britte biraz araştırma yaptırdım.

Werden Sie auf der Stelle aufhören nachzuforschen. Wenn es jemanden in dieser Welt gibt, den Sie lieben.
Durun. bu işi kurcalamayı hemen bırakırsınız. Eğer şu dünya üzerinde sevdiğiniz birileri varsa.

Karin beginnt bei Familienmitgliedern nachzuforschen.
Michela, araştırmaya aile bireylerinden başlıyor.

Ich begann nachzuforschen und zu schreiben und meine Arbeit kann man unter AfraRaymond. com finden, das ist mein Name.
Ben deşmeye ve yazmaya başladım vesaire vesaire, ve o çalışma bulunabilir, benim şahsi çalışmam adım olan AfraRaymon. comda bulunabilir.

Wir dachten nie daran, zu fragen oder nachzuforschen.
Hiçbir zaman sormayı ya da araştırmayı düşünmedik.

Und wenn er anfängt, nachzuforschen und herausfindet, dass ich schuld daran bin, dass Jesse gefeuert wurde, könnten wir ein paar richtige Probleme bekommen.
Eğer araştırmaya başlayıp… Jessein kovulmasına neden olan kişinin ben olduğumu öğrenirse, fazlaca sorunumuz olur.

Wir wissen nicht, was es ist, aber es lohnt sich nachzuforschen.
Ne olduğunu bilmiyoruz ama araştırılmaya değer.

Ich habe angefangen, über diese Gruppe nachzuforschen. Die Fünfte Kolonne.
Bana bahsettiğin Beşinci Kol adındaki gurup hakkında araştırma yapmaya başladım.

Wenn das Präsidenten-Büro nicht die Sponsoren beeindruckt… gibt es für die Mädchen unten nichts mehr nachzuforschen.
Eğer şirket başkanının ofisi sponsorları etkileyecek kadar büyük olmazsa,… o zaman aşağıdaki Araştırmada kızların araştıracakları bir şey de kalmaz.

Aber ich sag dir, es lohnt sich, etwas nachzuforschen.
Başından gideceğim ama sana söylüyorum, biraz eşelemeye değer.

Ich schickte meiner Schwester Julie ein Telegramm und bat sie, diskret nachzuforschen.
Ve gizli bir araştırma yapmasını rica ettim. Kız kardeşim Julieye telgraf çektim.

Dann ist er einfach verschwunden. Er muss angefangen haben, nachzuforschen, und dann.
Araştırmaya başlamış olmalı, ve sonra… sonra o kayboldu.

Sie ist überzeugt, dass es kein Selbstmord war und beginnt nachzuforschen.
Fakat bunun bir intihar olduğuna inanmaz ve araştırmaya başlar.

Bekanntlich war es den Juden untersagt, der Zukunft nachzuforschen.
Bilindiği üzere, Yahudiler için geleceği araştırmak yasaktı.

Nun, wenn ich nur die Ressourcen dazu hätte, etwas tiefer nachzuforschen.
Şimdi sadece kaynaklarda biraz derin araştırma yaparsam.

Bekanntlich war es den Juden untersagt, der Zukunft nachzuforschen.
Biliyoruz ki, Yahudiler geleceği araştırmaktan men edilmişlerdir.

Ich hatte einen… einen Freund von der Polizei gebeten etwas nachzuforschen.
Trenton polis merkezindeki arkadaşım… biraz araştırma yaptı. Benim.

Jemand erzählte Laura bei einer ihrer Sitzungen davon und sie beschloss nachzuforschen.
Kendi derneğinden para çalıyor… biri de Lauraya telefon seanslarından birinde bahsedince… o da araştırmaya karar veriyor.

Wir könnten weiter nachforschen.
Araştırmaya devam edebiliriz.

Aber was finde ich, wenn ich etwas weiter nachforsche?
Soruşturmayı biraz ilerletsem ne bulurum peki?

Ich wünschte nur, dass du etwas mehr nachgeforscht oder etwa einen Tag gewartet hättest.
Keşke biraz daha araştırma yapsaydın ya da bekleseydin, bir gün gibi.