PARALLEL ZUEINANDER ne Demek Turkce - Turkce Çeviri

Parallel zueinander Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Parallel zueinander gezeichnet.
Birbirine paralel çizilmiş.
Linien sind parallel zueinander.
Çizgiler birbirine paraleldir.
Die parallel zueinander existieren. Es gibt viele Universen und viele einzelne Welten.
Birbirine paralel sayısız evren… ve dünya var.
Legen Sie sie parallel zueinander.
Onları birbirine paralel tutun.
Männliche und weibliche Geschlechtsorgane entwickeln sich parallel zueinander.
Dişi ve erkek cinsel organları parelel olarak gelişiyor.
Halten Sie sie parallel zueinander.
Onları birbirine paralel tutun.
Ihre Beine parallel zueinander sein müssen, und die Füße sollten nach oben zeigen.
Bacakların birbirine paralel olmalı ve ayaklar yukarı doğru işaret edilmelidir.
Die roten Linien sind parallel zueinander!
Kırmızı çizgiler birbirine paralel.
Die Monitore sollten parallel zueinander sein, und jeder sollte direkt über seine Referenz Bord.
Monitörler birbirine paralel olmalı ve her düz onun başvuru kurulu olmalıdır.
Oft verlaufen einige parallel zueinander.
Çoğunlukla birbiriyle paralel gidiyor.
Die vorderen und hinteren Gliedmaßen des Alaskan Kli Kai sind flach,weit auseinander und parallel zueinander.
Alaskan Kli Kainin ön ve arka bacakları düz,birbirinden ayrı ve birbirine paralel.
Beide Arme parallel zueinander!
İki elde birbirlerine paralel olmalı!
Die profile müssen befestigt werden parallel zueinander.
Profiller sadece birbirine paralel yerleştirilmelidir.
Sie postuliert eine riesige und schnell wachsende Anzahl Universen, die parallel zueinander existieren-- für einander nicht wahrnehmbar außer durch das enge Schlüsselloch quantenmechanischer Experimente.
Geniş ve hızla büyüyen sayıda evrenin birbirine paralel bir şekilde var olduğunu varsayıyor ve kuantum mekanik deneylerinin dar lombozları olmadan, karşılıklı olarak tespit edilemez olduklarını öngörüyor.
Alle vier Seiten des Trapezes stehen parallel zueinander.
Trapezoidin iki zıt tarafı birbirine paraleldir.
Reflektor und Resonator parallel zueinander zu machen.
Reflektör ve rezonatörü birbirine paralel yapmaya çalışın.
Ein Trapez ist ein Viereck, bei dem wenigsten zwei gegenüberliegende Seiten parallel zueinander sind.
Bir yamuk, birbirine paralel en az iki kenarı olan bir dörtgendir.
Sie feixen sogar parallel zueinander.
Hatta birbirlerine paralel akıp giderler.
Die Glieder sind wegen des Haarkleides nicht sichtbar, liegen aber gerade und parallel zueinander.
Kollar, yün yüzünden görülmez, ancak düz ve birbirine paralel olarak bulunurlar.
Die Polizei und das Militär passen sich parallel zueinander Schritt für Schritt an.
Asker ve polis birbirine paralel olarak uygun adım evrimleşiyor.
Die Oberfläche des taktilen Reiz und dem Kopf der Biene(blau gestrichelte Linien)sind parallel zueinander C.
Dokunsal uyaran ve arı( mavi noktalı çizgiler)başkanı yüzeyi birbirine paralel C.
Die Vorder- undHinterbeine müssen parallel zueinander stehen.
Her iki arka veön ayaklar birbirine paralel olmalıdır.
Bei einem normalen Fotoapparat sind Film- und Objektivebenen parallel zueinander.
Bütün sabit gövdeli SLR tip fotoğraf makinalarında, film ve objektif düzlemleri birbirine paraleldir.
Beim Bewegen sollten die Pfoten des Tieres parallel zueinander platziert werden.
Hayvan pençelerini hareket ettirirken birbirine paralel yerleştirilmelidir.
Eine einfache Lösung für dieses Problem besteht darin, Ihre Stange undLeine möglichst parallel zueinander zu halten.
Bu soruna basit bir çözüm,mümkünse çubuğunuzu ve hattınızı birbirine paralel tutmaktır.
Die Stangen müssen in gerader Richtung und parallel zueinander montiert werden.
Çubuklar düz bir yönde ve birbirine paralel yerleştirilmelidir.
Eine einfache Lösung für dieses Problem besteht darin, die Rute unddie Leine möglichst parallel zueinander zu halten.
Bu soruna basit bir çözüm, çubuk vehattınızı mümkün olduğunca birbirine paralel tutmaktır.
In seinem Labor stellen Afridi und seine Schüler Metallplatten parallel zueinander in einem Abstand von 12 cm auf.
Afridi ve öğrencileri kendi laboratuvlarında 12 santimetrelik boşluklarla ayrılmış birbirine paralel metal plakalar kurdular.
Mit Hilfe von Gleittechniken versucht Ihr Physiotherapeut die beiden Gelenkflächen parallel zueinander zu bewegen.
Kayma tekniğinin yardımıyla, fizyoterapist iki eklem yüzeyini birbirine paralel olarak hareket ettirir.
Stelle dabei sicher, dass sich deine Arme parallel zueinander befinden.
Kollarınızı birbirine paralel olduğundan emin olun.
Sonuçlar: 38, Zaman: 0.0185

Kelime çeviri

En çok sorulan sözlük sorguları

Almanca - Turkce