Purin Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Ich bin Purin Esaki.
Ben Purin Esaki.Purin Esaki von Sektion 9.
Şubeden Purin Ezaki.Ich bin Purin Ezaki.
Ben, Purin Ezaki.Purin Ezaki von Sektion 9.
Şubeden Purin Ezaki.Das ist unfair, Purin! -Moment mal…!
Bekle… Bu adil değil Purin!Purin? Das ist mein Profil.
Purin mi? Bu benim profilim.Hier wohnt Purin also. Wow….
Demek Purinin evi burasıymış. Vay be.Purin? Du bist keine KI?
Purin mi? Sen yapay zekâ değil Jedenfalls war Purin keine Spionin!
Ama öyle ya da böyle, Purin casus değilmiş!Purin… Los, Major! Sind Sie auch ein Post-Human geworden?
Hadi Binbaşı! Sen de mi insanötesi oldun? Purin.Major… Wollen wir Purin zur Unterstützung anfordern?
Binbaşı, güvenlik için Purini arayalım mı?Haben Sie den Mut, die Tür zu öffnen, Frau Purin Esaki?
O kapıyı açacak cesaretin var mı, Bayan Purin Ezaki?Low Purine Diät Für Hunde.
Köpekler Için Düşük Purine Diyet.Aber es gibt keine Aufzeichnungen, dass Purin hier war.
Ama Purinin burada bulunduğuna dair bir delil yok ki.Könnte es sein, dass Purin selbst gar nicht existiert hat?
Aslında Purin hiç var olmamış olabilir mi?Wir müssen Batou und den anderen sagen, dass Purin unschuldig ist!
Batou ve diğerlerine, Purinin masum olduğunu söylemeliyiz!Frau Purin Ezaki? Haben Sie den Mut, die Tür zu öffnen.
Bayan Purin Ezaki? O kapıyı açacak cesaretin var mı.Alle Lebensmittel enthalten Purine, jedoch in unterschiedlichen Mengen.
Tüm gıdalar pürin içerir ama farklı miktarlarda.Diese Purine und Pyrimidine bilden Grundbausteine für DNS.
Bu pürinler ve pirimidinler DNA için temel yapı taşları oluştururlar.Wir haben immer noch keinen Beweis, dass Purins Familie zu den Opfern zählte. Trotzdem.
Purinin, kurbanlardan birinin çocuğu olduğuna dair kanıtımız yok. Yine de.Was Purin Esaki betrifft, wird heute ein Untersuchungsausschuss einberufen.
Purin Esaki hakkında bugün bir soruşturma kurulu düzenlenecek.Glaubt ihr, Batou wusste, dass Purin das Mädchen war, dem er da begegnet ist?
Sizce Batou, Purinin o günkü kız olduğunu biliyor muydu?Fischer erhielt 1902 den Nobelpreis für seine Arbeiten über Purine und Zucker.
Fischer, 1902de pürinler ve şekerler ile ilgili çalışmaları nedeniyle Nobel Ödülünü kazandı.Ich wünschte, Purin hätte das Batou selbst sagen können.
Keşke Batounun haberleri bizzat Purinden almasını sağlayabilseydik.Der Leibwächter war der Killer, den Smith auf ihn angesetzt hatte, Purin wollte nur den Premierminister retten! Mit anderen Worten.
Smithin gönderdiği suikastçıymış ve Purin, Başbakanı koruyormuş! Başka bir deyişle.Warum wollte Purin unbedingt für die Staatssicherheit arbeiten?
Purin niye Kamu Güvenliğinde çalışmak için bu kadar azimliydi?Nach Untersuchung des Cyberbrains des Leibwächters, den Purin erschoss, stellte sich heraus, dass es mit einem Virus infiziert war, der ihn zum Mord am Premierminister zwingen sollte.
Purinin vurduğu SPnin siberbeyni incelendikten sonra, bir virüs olduğu tespit edildi! onda zorla Başbakanı vurduracak.Weichere Alternativen(Purine, Backpulver…) und alternative Verfahren(Fruchtfolge) verwenden.
Daha yumuşak alternatifler( püreler, kabartma tozu…) ve alternatif uygulamalar( ürün rotasyonu…) kullanmak.
