Reich genug Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Reich genug.
Ich bin ja reich genug.
Ben yeterince zenginim.Reich genug, was?
Yeterince zenginsin galiba?Nicht reich genug.
Ama yeterince zengin değilim.Vorgestern war ich nicht reich genug.
Önceki gece yeterince zengin değildim.Combinations with other parts of speech
Reich genug, eine Prinzessin zu betören.
Bir prensesi etkileyecek kadar zengin.Die sind reich genug.
Onlar zaten yeterince zengin.Reich genug, denke ich. Reich genug.
Yeterince zengin.- Yeterince zengin.Du bist doch reich genug.«.
Sen yeterince zenginsin.”.Er muss reich genug sein, um mir ein neues auto zu kaufen.
Bir araba satın almak için yeterince zengindir.Sie sind doch reich genug!«.
Sen yeterince zenginsin.”.Sie seien reich genug, um mit mir zu schlafen?
Benimle yatabilecek kadar zengin olduğunuzu düşünmenize sebep ne?Sie sind selbst reich genug.“.
Sen yeterince zenginsin.”.Sie ist nicht reich genug und lässt Sie frei herumlaufen.
Yeterince zengin değil. İstediğini yapmana izin veriyor.Dieses Land ist reich genug.
Özetle… bu ülke yeterince zengin.Ich bin nicht reich genug, mir billiges leisten zu können»(Henry Ford).
Ucuz mal alacak kadar zengin değilim”( henry ford).Ich bin nicht reich genug".
An8} Ya da“ O kadar zengin değilim.Ich bin nicht reich genug, mir billiges leisten zu können»(Henry Ford).
Ucuz ayakkabı giyecek kadar zengin değilim”( Henry Ford).Ich war nicht reich genug.
Yeterince zengin değildim, hatırladın mı?Um die schönste Frau der Welt zu bekommen. Und endlich bin ich reich genug.
Dünyadaki en güzel kadına sahip olmak için yeterince zenginim artık.Noch ist sein Boden reich genug dazu.
Onun toprak hala bunun için yeterince zengindir.Und auch reich genug, um die Arbeitslosigkeit auf ein erträgliches Mindestmaß zu reduzieren.
İşsizliği katlanılır bir asgari düzeye çekmek için de yeterince zengindir.Keine Frau war je reich genug.
Hiçbir kadın… yeterince zengin değildi.Nicht einmal Sie sind reich genug, um die Vergangenheit zurückzukaufen.
Siz bile geçmişinizi satın alacak kadar zengin değilsiniz.Dafür sehen Sie nicht reich genug aus.
Burada olmak için yeterince zengin değilsiniz.Und endlich bin ich reich genug, um die schönste Frau der Welt zu bekommen.
Dünyadaki en güzel kadına sahip olmak için yeterince zenginim artık.Noch ist sein Boden dazu reich genug.
Onun toprak hala bunun için yeterince zengindir.Ich war dir nicht reich genug, erinnerst du dich?
Yeterince zengin değildim, hatırladın mı?Wer seine Wünsche zähmt ist immer reich genug.
İstekleri kontrol eden, yeterince zengindir.Dieses Land ist reich genug, um alle zu ernähren.
Bu topraklar herkesi doyuracak kadar zengin.
