Rote ampel Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Eine rote Ampel.
Rote Ampel wahrscheinlich.
Muhtemelen kırmızı ışıkta.Eine rote Ampel?
Kırmızı ışıkta mı?Rote Ampel, verdammt noch mal!
Na toll. Rote Ampel.
Kırmızı ışık. Güzel.Rote Ampel. Ihr habt gewonnen!
Kırmızı ışık. Yakaladınız beni!Das ist eine rote Ampel.
Kırmızı ışık, salak.Hat'ne rote Ampel übersehen.
Kırmızı ışıkta geçmiş.Jemand überfuhr eine rote Ampel.
Biri kırmızı ışıkta geçmiş.Ich habe eine rote Ampel überfahren.
Tek bir kırmızı ışıktan geçtim.Rote Ampel. Grüne Ampel. .
Kırmızı ışık. Yeşil Oder brauchst du eine rote Ampel?
Yoksa kırmızı ışık mı lazım?Kommt eine rote Ampel, dann biegt man ab.
Aber weißt du was? Rote Ampel.
Ama bak ne diyeceğim? Kırmızı ışık.Wenn Sie auch nur eine rote Ampel übersehen, sind sie geliefert.
Kırmızı ışıkta bile geçsen, seni kurtlara yem yaparım.Aber weißt du was? Rote Ampel.
Kırmızı ışık. Ama bak ne diyeceğim?Ich hab jede rote Ampel erwischt, und wir hatten Stop and Go Verkehr.
Her kırmızı ışığa yakalandık ve benzin almak için durduk.Oder brauchst du eine rote Ampel?
Yoksa kırmızı ışığa mı ihtiyacın var?Ein Auto überfuhr eine rote Ampel und rammte sie, prallte in die Fahrertür.
Bir araba kırmızı ışıkta geçerek sürücü tarafına doğru çarptı.Aber weißt du was? Rote Ampel.
Kırmızı ışık. Ama san bir şey söyleyeyim mi?Man überfährt eine rote Ampel, Zeit für die Nahaufnahme, Mr. DeMille.
Eğer kırmızı ışıkta geçerseniz fotoğraf çekimine hazır olun Mr. Demille.Aber weißt du was? Rote Ampel.
Ama san bir şey söyleyeyim mi? Kırmızı ışık.Wenn man eine rote Ampel überfährt, riskiert man, einen Unfall zu verursachen.
Kırmızı ışıkta geçerseniz, bir kazaya neden olma riskini göze alırsınız.Ein Depp, der eine rote Ampel sieht.
Dann kam eine rote Ampel, südlich vom Herald Square. Kilgrave öffnete einfach die Tür und stieg ein.
Herald Meydanının güneyinde bir kırmızı ışığa gelince Kilgrave kapıyı açıp içeri girdi.Ich fühle mich wie eine rote Ampel.
Kırmızı ışıktaymışım gibi hissediyorum.Er wollte keine rote Ampel überfahren.
Kırmızı ışıkların hiçbirinde geçmeyen oydu.Willst du uns umbringen? Eine rote Ampel!
Kırmızı ışık! Bizi öldürmek mi istiyorsun?Ein cremefarbener Escalade überfuhr eine rote Ampel an der East Side, 8 Minuten, nachdem Breck entführt wurde.
Şampanya renginde bir Escalade Breck kaçırıldıktan 8 dakika sonra kırmızı ışıkta geçmiş.Eines Abends, da… Ich überfuhr eine rote Ampel.
Kırmızı ışıkta geçtim. Bir gece ben.
