Sauber machen Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Ich muss den sauber machen.
Bunu temizlemem gerek.Los, sauber machen wie befohlen.
Ok, soll ich sauber machen?
Ich schwöre, ich wollte wirklich nur das Zimmer sauber machen.
Sadece odayı temizlemek istemiştim. Yemin ederim.Komm, Jackett sauber machen.
Hadi. Ceketini temizle.Combinations with other parts of speech
Ich schwöre, ich wollte wirklich nur das Zimmer sauber machen.
Yemin ederim. Sadece odayı temizlemek istemiştim.Ich will nur sauber machen.
Bleib lieber am Leben, denn ich lasse dich das später sauber machen.
Çünkü bunu daha sonra sana temizleteceğim Hayatta kalsan iyi olur.Du musst jetzt sauber machen. Ja.
Şimdi temizlemen gerek. Evet.Und hinterher muss ich dann auch noch alles, was daneben gekleckert ist, wieder sauber machen.
Sonrasında dökülen her şeyi temizlemek yine bana kalmıştı.Ich will hier sauber machen.
Burayı temizlemek istiyorum.Und ich sie sauber machen und ins Bett bringen musste. Ich weiß nicht, wie oft sie eine Überdosis nahm.
Kaç defa aşırı dozun eşiğine geldiğini… ve onu temizleyip yatağa yatırmak zorunda kaldığımı anlatamam.Meg, Gang zwei sauber machen.
Meg iki nolu koridoru temizle.Wir müssen den Kofferraum später sauber machen.
Bagajı sonra temizlememiz gerekecek.Ich will sauber machen.
Düşünmek istemiyorum. Temizlik yapmak istiyorum.Aber erst muss ich mein Motorrad sauber machen.
Ama önce motosikletimi temizlemem lazım.Wir müssen… …Sie sauber machen. Wir müssen….
Biz… Sizi temizleyelim. Biz.Ich muss diesen ganzen Sch**ß jetzt sauber machen.
Ama şimdi bu pislikleri temizlememiz gerek.Lass uns dich sauber machen, okay?
Hadi, gel seni temizleyelim, tamam mı?Und ich müsste es wahrscheinlich sauber machen.
Ben de büyük olasılıkla temizlemek zorunda kalırım.Keine Waffen sauber machen, kaufen oder abfeuern!
Silah temizlemek, satın almak veya ateş etmek yok!Ja, ich wollte sie sauber machen.
Evet, onu temizlemek istedim.Ich wollte sauber machen. Eine Katastrophe.
Temizlik yapmaya çalışıyordum-- Pasaklısın falan demiyorum. Biliyorum, tam bir felaket.Sie will unsere Toiletten sauber machen.
Bizim tuvaletleri temizlemek istiyor.Ständig musste ich dich sauber machen, die ganze Zeit hast du mich geschlagen und mein Geld geklaut.
Onca zaman seni temizledim beni dövmen ve paramı çalmana rağmen.Kinder- und Tierspielzeug sauber machen.
Evcil hayvanının oyuncaklarını ve aksesuarlarını temizle.Ja, ich wollte sie sauber machen… Ach, egal!
Evet, onu temizlemek istedim… Her neyse, boşverin!Trete nicht mich, denn du willst doch nicht sauber machen.
Temizlik yapmak istemiyorsun diye vurma bana.Ich muss alles sauber machen.
Her şeyi temizlemem gerekecek.Wir müssen jetzt da hoch und die Wohnung sauber machen.
Şimdi yukarıya çıkıp daireyi temizlememiz lazım.
