SCHONEN ne Demek Turkce - Turkce Çeviri

• korumak
• dinlendirmem
• korur
• saklamak

Schonen Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

Ressourcen schonen.
Kaynakları Korumak.

Den Magen schonen und viel trinken.
Mideyi dinlendirmek ve bol su içmek.

Du musst das Gesicht schonen.
Yüzünü koruman lazım.

Ressourcen schonen, die Erde schützen.
Kaynakları koru, dünyayı koru..

Ich muss mein Gesicht schonen.
Yüzümü dinlendirmem lazım.

Ressourcen schonen, Klimaschutz steigern.
Kaynakları korumak, iklim korumasını güçlendirmek.

Du musst deine Kräfte schonen.
Gücünü muhafaza etmelisin.

Natürliche Ressourcen schonen und effizient nutzen.
Doğal kaynakları korur ve verimli kullanırız.

Wir müssen unsere Männer schonen.
Adamlarımızı korumamız gerek.

Schonen den umgebenden Knochen(ersetzen die Zahnwurzel).
Etrafındaki kemiği korur( diş kökü yerine geçer).

Ich muss meine Stimme schonen.
Sesimi dinlendirmem gerekiyor.

Die Umwelt schonen; das klingt so toll und einfach.
Çevreyi korumak; bu kulağa çok harika ve basit geliyor.

Er wollte ihre Familie schonen.
Kadının ailesini korumak istemiş.

Schonen Sie die Stimme, bis sich der Hals sich besser fühlt.
Boğazını daha iyi hissedene kadar sesini dinlendirin.

Du willst die Möbel schonen?
Mobilyalar eskimesin mi istiyorsun,?

So schonen Sie Ihre Maschine und erfreuen sich auch in Zukunft an besten Waschergebnissen.
Bunu yaparak makinenizi korursunuz ve gelecekte en iyi yıkama sonuçları bekleyebilirsiniz.

Du musst deinen Flügel schonen.
Kanatların için dinlenmen gerekiyor.

Ein guter König weiß, wann er seine Kräfte schonen muss… und wann er seine Feinde vernichtet.
İyi bir kral gücünü ne zamana saklaması gerektiğini bilir düşmanını ne zaman yok edeceğini de.

Du musst meine Gefühle nicht schonen.
Duygularımı korumana gerek yok.

Abgasemissionen reduzieren, Ressourcen schonen, Mobilität sicherstellen: MAN setzt auf Erdgas.
Egzoz gazı emisyonlarını azaltır, kaynakları korur, hareketliliği garantiler: MAN doğal gaza yöneliyor.

Du willst die Möbel schonen?
Gerçekten mobilyayı korumak istiyor musun,?

Wir wollen unsere Umwelt schonen- und gehen dabei seit Jahrzehnten über das gesetzlich vorgeschriebene Maß hinaus.
Biz çevremizi korumak istiyoruz; ve onlarca yıldır mevcut yasal düzenlemelerin ötesinde önlemler alıyoruz.

Du musst dich ausruhen, deine Kräfte schonen.
Dinlenip gücünü koruman gerek.

Du musst Charlies Gefühle nicht schonen, er kann damit umgehen.
Charlienin duygularını korumak için kendini feda etmek zorunda değilsin.

Ich muss meine Stimme für morgen schonen.
Yarın için sesimi dinlendirmeliyim.

Dadurch senken Sie Ihre Betriebskosten und schonen bei jedem Spülgang die Umwelt.
Bu da işletme maliyetlerinizi azaltır ve her yıkama işlemiyle çevreyi korur.

Ich muss meine Stimme für morgen schonen.
Yarın için sesimi dinlendirmem gerek.

RoLa reduzieren die Gesamtkosten des Transports, schonen die Umwelt und werden politisch unterstützt.
RoLa toplam taşımacılık maliyetlerini azaltırken çevreyi korur ve siyasi olarak da desteklenmektedir.

Ich muss meine Stimme für morgen schonen.
Yarın için sesimi dinlendirmem lazım.

ISO 50001 Energiemanagementsystem-Zertifizierung mit Kiwa: Ressourcen schonen, Geld sparen und den Klimawandel abschwächen.
Kiwa ile ISO 50001 Enerji Yönetim sistemi sertifikası: kaynakları korumak, tasarruf etmek ve iklim değişikliğini durdurmak.