Schwarze tasche Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Die schwarze Tasche.
Wir suchen eine schwarze Tasche.
Siyah bir çanta arayın.Die schwarze Tasche geöffnet.
Siyah çantayı açar.Klaus, hol mal die schwarze Tasche.
KIaus, sen siyah çantayı al.Schwarze Tasche, oberste Reihe.
Siyah çantanın üst bölmesinde.Combinations with other parts of speech
Sıfatlarla kullanım
schwarze taschegroße tascheneue tascheandere tascheverdammte taschekleine tascherote tascheeine kleine tasche
Daha
Fiillerle kullanım
Schöne Schwarze Tasche.
Güzel siyah çanta.Schwarze Tasche, neben dem Monitor.
Monitörün yanındaki siyah cep.Junge, die schwarze Tasche.
Oğlan, siyah çanta.Schwarze Tasche, neben dem Monitor.
Siyah cepte, monitörün yanında.Die kleine schwarze Tasche?
Ufak, siyah bir çanta.Schwarze Tasche, neben dem Monitor. Halt dich fest.
Tut. Siyah cep monitörün yanında.Biete eine schwarze Tasche.
Siyah bir poşet getir.Schwarze Tasche, neben dem Monitor. Halt dich fest.
Siyah cepte, monitörün yanında.- Sıkı durun.Findet die schwarze Tasche.
Küçük siyah çantayı bulun.Er ist zum dritten Mal wieder da,jetzt hat er eine schwarze Tasche.
Adamımız geri geldi, üçüncü kez… vebu sefer elinde küçük siyah bir çantası var.Diese Schwarze Tasche.
Bu Siyah çanta.Dich interessiert die schwarze Tasche?
Siyah çantamla mı ilgileniyorsun?Eine schwarze Tasche, so groß.
Şu büyüklükte siyah bir çanta var.Hören Sie, holen Sie die schwarze Tasche.
Dinle Kaptan! Siyah çantayı al!Seine schwarze Tasche macht mir Angst.
O siyah çantası beni korkutuyor.Pierre, ich finde die schwarze Tasche nicht.
Pierre, siyah çantanı görmüyorum.Hol die schwarze Tasche, am Klavier. Julia!
Pianonun yanındaki siyah çantayı getir. Julia!Ich könnte deine kleine, schwarze Tasche tragen.
Küçük siyah çantanı taşıyabilirim.Hol die schwarze Tasche, am Klavier.
Pianonun yanındaki siyah çantayı getir.Der Junge ist Ende 20, schwarze Tasche.
Li yaşlarının sonunda, siyah bir çanta taşıyor.Festhalten. Schwarze Tasche, neben dem Monitor.
Tut. Siyah cep monitörün yanında.Blaue Jeans, eine braune Jacke und eine schwarze Tasche.
Bluejeans, kahverengi, kahverengi ceket ve siyah, siyah bir çanta.Festhalten. Schwarze Tasche, neben dem Monitor.
Sıkı tutunun. Monitörün yanındaki siyah cep.Sie sagten ebenfalls, sie hätten keine schwarze Tasche gesehen.
Siz onlara küçük siyah bir çanta görmediğnizi de söylediiniz.Festhalten. Schwarze Tasche, neben dem Monitor.
Monitörün yanındaki siyah cep.- Sıkı tutunun.
