SELBSTVERTRAUEN ne Demek Turkce - Turkce Çeviri

• özgüven
• güven
• kendine güveni
• özgüvenini
• özgüveni
• kendine güvenin
• özgüvenin
• güvendir

Selbstvertrauen Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

B1266 Selbstvertrauen.
B1266 Güven.

Schönheit beginnt mit Selbstvertrauen.
Güzellik özgüven ile başlar!

Selbstvertrauen(10x).
Özgüven( 10x).

Vertrauen. Selbstvertrauen.
Güven. Özgüven.

Selbstvertrauen, Mann.
Güven, dostum.

Ich habe Selbstvertrauen.
Özgüven var bende.

Selbstvertrauen Toleranz.
Güven Hoşgörü.

Mir gefällt dein Selbstvertrauen.
Özgüvenini sevdim.

Kein Selbstvertrauen.
Kendine güvenin yok.

Und? Du gibst Marcus viel Selbstvertrauen.
Marcusa çok güven veriyorsun.- Ve?

Mangelndes Selbstvertrauen bei Mädchen.
Kızlarda özgüven eksikliği.

Die Spieler hatten kein Selbstvertrauen.
Oyuncuların kendine güveni hiç yoktu.

Aggression, Selbstvertrauen, das ist es.
Atilganlik, özgüven, iste isin sirri bu.

Schüler hat mangelndes Selbstvertrauen.
Öğrencilerde özgüven eksikliği vardır.

Nicht nur das Selbstvertrauen oder Glück, sondern das….
Sadece özgüvenin ya da mutluluğun değil….

Denn diese Taktik erhöht das Selbstvertrauen.
Bu taktik kendine güveni artırır.

Übersteigertes Selbstvertrauen(Overconfidence).
Aşırı Güven( Overconfidence).

Ich wünschte, ich hätte Ihr Selbstvertrauen.
Keşke sendeki özgüven bende de olsaydı.

Keine Sorge, dein Selbstvertrauen wird zurückkommen. 000!- 6!
Merak etme, özgüvenini yeniden kazanacaksın. 6 bin!

Nicht frei formuliert. Ich mag dein Selbstvertrauen.
Özgüvenini sevdim. Şaka değildi.

Schüler haben Selbstvertrauen gewonnen.
Öğrenciler özgüven kazandı.

Aber erst mit dem Erfolg kommt das Selbstvertrauen.
Kendine güveni gelince… ancak o zaman sonuç alırsınız.

Wir alle kennen das Selbstvertrauen, das gutes Aussehen mit sich bringt.
İyi görünmenin getirdiği özgüveni hepimiz biliyoruz.

Aber ich mag dieses neue Selbstvertrauen.
Kendine güvenin yeni tonlarını sevmeme rağmen.

Mein Selbstvertrauen im Bett und auch die Zufriedenheit ist erstaunlich.
Yatakta Benim güven ve ayrıca keyfi kesinlikle çok şaşırtıcı.

Dieser Junge hat Selbstvertrauen.
Adamın kendine güveni var.

Das Selbstvertrauen eines Kindes zu steigern, wird nicht von heute auf morgen stattfinden.
Çocuğun özgüvenini arttırmak, kısa bir sürede gerçekleşmez.

Hast du gar kein Selbstvertrauen?
Hiç mi kendine güvenin yok senin?

Glück und Selbstvertrauen- Kindern das beizubringen, ist nicht das Gleiche wie ihnen beizubringen, ein Feld zu pflügen.
Mutluluk ve özgüveni, çocuklara bir tarlayı sürmeyi öğrettiğiniz gibi öğretemezsiniz.

Das Team hat kein Selbstvertrauen.".
Takımımın kendine güveni hiç yok'' dedi.