Separatistische Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Republikanische oder separatistische?
Cumhuriyet mi yoksa Ayrılıkçı mı?Separatistische Bewegungen in Europa.
Zeigt uns Eure separatistische Gastfreundschaft.
Bize Ayrılıkçı misafirperverliğini göster.In einem ähnlichen Dilemma befindet sich das separatistische Parlament.
Benzer ikilem Ayrılıkçı Parlamentoda da var.Zeigt uns Eure separatistische Gastfreundschaft.
Bize biraz Ayrılıkçı misafirperverliğini göstersene.Im Süden von Thailand aktiv sind extremistische und separatistische Gruppen.
Güney Tayland, aktif aşırılık yanlısı ve ayrılıkçı gruplar.Separatistische Bewegungen wurden von den Westmächten auch gefördert.
Bu ayrılıkçı hareketler Batılı güçler tarafından da destek görmüştür.Wir fliegen mitten ins separatistische Hoheitsgebiet.
Ayrılıkçı bölgesinin tam kalbine gidiyoruz.Die separatistische Partei Québécois gewinnt die Provinzwahlen in Quebec.
Quebecte 1976da yapılan eyalet seçimlerini ayrılıkçı Parti Quebecois( PQ) kazandı.Heute beginnt der Prozess gegen separatistische Politiker.
Ayrılıkçı Katalan siyasetçilerin davası bugün başladı.Insbesondere die separatistische Terrororganisation setzt alle Mittel ein.».
Özellikle bölücü terör örgütü, tüm imkanlarını kullanmaktadır” dedi.In einem ähnlichen Dilemma befindet sich das separatistische Parlament. Interessant.
Benzer ikilem Ayrılıkçı Parlamentoda da var. Ne kadar ilginç.Doch die separatistische Terrororganisation und ihre Partei wollen keine Investitionen in die Region.
Ama bölücü terör örgütü ve partisi bölgeye yatırım istemiyor.Die chinesische Führung machte separatistische Kräfte dafür verantwortlich.
Çin yönetimi bundan ayrılıkçı güçleri sorumlu tutuyor.Doch die separatistische Terrororganisation und ihre Partei wollen keine Investitionen in die Region.
Ama bölücü terör örgütü ve onun uzantısı olan parti bölgeye yatırım istemiyor.Stehen sich republikanische und separatistische Armeen gegenüber.
Orduları… uzak Sullust sisteminde çarpışmaktalar… Cumhuriyet ve Ayrılıkçı.Der separatistische Botschafter wollte die Quarren aufwiegeln, und genau das ist ihm auch gelungen.
Ayrılıkçı Büyükelçi, Quarrenları kışkırtmak için buraya geldi ve aynen öyle de yaptı.Manche Politologen sind der Ansicht, Brüssel fördere die separatistische„Epidemie“.
Bazı politikacıların fikrine göre, Brüksel ayrılıkçılık“ epidemisini” teşvik ediyor.In vielen EU-Staaten haben separatistische oder sezessionistische Bewegungen einen Riesenzulauf.
Neticede birçok Avrupa ülkesinde önemli ayrılıkçı veya yarı Diese Gruppen arbeiten daran, ihre militärische Präsenz zu verstärken und haben separatistische Absichten.
Bu gruplar askeri varlıklarını güçlendirmeye çalışıyor ve ayrılıkçı niyetleri var.Mai 2010- In Bergkarabach fand durch das separatistische Regime die„Parlamentswahlen“ statt.
Mayıs 2010- Dağlık Karabağdaki ayrılıkçı rejimde'' parlamento seçimleri'' düzenlenmiştir.Während separatistische Rebellen quer durch die Galaxis wüten, bleiben auch friedliche Planeten nicht verschont.
Barışçıl gezegenler için de tehlike çanları çalıyor. Ayrılıkçıların isyanı, galaksiyi kasıp kavururken.Sehr ernste, beinahe sichere Hinweise, die vor allem auf die separatistische Terrororganisation hindeuten.".
Özellikle bölücü terör örgütünü işaret eden çok ciddi neredeyse kesinleşmiş bulgular var.Republikanische und separatistische Armeen kämpfen um die Loyalität neutraler Planeten.
Cumhuriyetçiler ve Ayrılıkçılar, tarafsız gezegenleri kendi taraflarına çekmek için birbirleriyle yarış halindeler.Kurz nach der Schlacht von Geonosis geriet unser Truppentransporter zwischen 2 separatistische Kanonenboote.
Geonosis savaşından kısa bir süre sonra kıta nakliye gemimiz iki Ayrılıkçı savaş gemisi arasında kaldı.Geriet unser Truppentransporter zwischen 2 separatistische Kanonenboote. Kurz nach der Schlacht von Geonosis.
Geonosis savaşından kısa bir süre sonra kıta nakliye gemimiz iki Ayrılıkçı savaş gemisi arasında kaldı.Diese separatistische Tat wurde auf Wunsch der Bolschewisten, die sich auf eine Invasion von Aserbaidschan vorbereiteten.
Bu bölücü olay Azerbaycanı işgal etmeye hazırlanan Bolşeviklerin isteği üzerine vuku bulmuştur.Mit diesem Selbstverwaltungs-Diskurs setzt die PKK ihre separatistische Agenda fort und die HDP ist das Instrument dafür.
PKK özyönetim söylemi üzerinden ayrılıkçı gündemini sürdürüyor ve HDP de buna alet oluyor.Die zahlenmäßig unterlegenen republikanischen Schiffe angreift. Chaos und Furcht nehmen zu, als die separatistische Armee.
Ayrılıkçı ordu kendisinden az sayıdaki Cumhuriyet gemilerine karşı… destansı bir savaş sürdürürken kaos ve korku artmakta.Das separatistische Schlachtschiff Malevolence rückt ohne Gegenwehr immer weiter in Gebiete der Republik vor und zerstört jedes Schiff, das sich ihm in den Weg stellt.
Ayrılıkçıların savaş gemisi'' Kin'' Cumhuriyet bölgesine doğru, yoluna çıkan her gemiyi parçalayarak ilerlemekte.
