Sie half Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Sie half uns.
Aber du hast wohl vergessen, wer sie half zu bauen.
Sie half uns.
Bize yardım ediyordu.Die ihre Eltern verloren hatten, Leuten die… am Blut in ihren Lungen erstickten. Sie half Kindern.
Ebeveynlerini kaybeden çocuklara ve… ciğerlerindeki kandan boğulan insanlara yardım ediyordu.Sie half mir.
Bir kez bana yardım etti.Combinations with other parts of speech
Nein. Sie half mir.
Sie half uns allen.
Hepimize yardım etti.Sie half mir zu fliehen.
Kaçmama yardım etti.Sie half mir sehr.
Bana çok yardımcı olmuştu.Sie half mir zu fliehen.
Kaçmama yardım eden oydu.Sie half Menschen.
Çok fazla insana yardımcı oldu.Sie half mir einmal.
Bir keresinde bana yardım etmişti.Sie half damit ihrer Schwester!
Ablasına yardım ediyordu!Sie half Noreen und Will.
Noreen ile Wille yardımcı oldu.Sie half mir sogar, Arbeit zu finden.
İş bulmama yardım etti.Sie half, meinen Vater zu finden.
Babamı bulmamıza yardım etti.Sie half ihm, den BH auszuziehen.
Sütyeni çıkartmaya yardım etmiş.Sie half mir, mich einzufügen.
Çevreyeuyumsağlamamda yardımcı oldu.Sie half Kindern in Afghanistan.
Afganistanda çocuklara yardım ediyordu.Sie half, die Kanister zu vertauschen.
Kutuları değiştirmeme yardım etti.Sie half uns, vom Gelände zu entkommen.
Yerleşkeden kaçmamıza yardım etti.Sie half ihr bei ihren Problemen.
Ona sorunlarıyla ilgili yardım ediyordu.Sie half mir bei meinen Nachforschungen.
Biraz araştırma yapmama yardımcı oldu.Sie half mir, als ich nach Korban kam.
Korbana ilk geldiğimde, bana yardım etmişti.Sie half, das Kind außer Landes zu schaffen.
Kızın ülkeden çıkarılmasına yardım etmişti.Sie half mir, und wir saßen zusammen.
Bir gece bana yardım etti ve akşamı birlikte geçirdik.Sie half mir als Freundin und Kollegin. -Ja.
Dost ve iş arkadaşı olarak yardım ediyordu. -Evet.Sie half mir den Weg zurück nach Hause zu finden.
Zamanında yuvama dönmemde yardım etmişti bana.Sie half Elliot dabei, die Hintertür zu schließen.
Elliotun arka kapıyı kapatmasına yardım etti.Sie half dir doch, deine Zukunft zu sehen.
Sana bir vizyon arayışı ile gelecek bakın yardımcı oldu.
