Sie schaut Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Sie schaut einfach.
Hast du gesehen, wie sie schaut?
Bana nasıl baktığını gördün mü?Sie schaut nach Dir.
Şu anda sana bakıyor.Das Bild auf das sie schaut? Das ist sie. .
Sie schaut lieber.
İzlemeyi tercih ediyor….Combinations with other parts of speech
Isimlerle kullanım
Zarflarla kullanım
schaue jetzt
online schauenschau her
schau hier
schauen sie hier
schau mal hier
schau nur
ich schaue nur
schau hin
jetzt schau
Daha
Fiillerle kullanım
Es dauert eine Weile, bis sie versteht, worauf sie schaut.
Neye baktığını anlamam biraz süre aldı.Sie schaut hierfür.
( O kendisine bakıyor.).Entschuldigen Sie, sie schaut viele Gefängnis-Dokumentationen.
Kusura bakmayın, çok fazla hapishane dizisi izliyor.Sie schaut wie eine Katze.
Kedi gibi bakıyor.Und wenn ich denke sie schaut woandershin, schaut sie mich an.
Bir de bakıyorum ki bana bakıyor. Başka yere Sie schaut nach dem Wetter.
Hava durumuna bakıyor.Es ist der Zauber dieser Kämpfe, dass, wer sie schaut, sie auch kämpfen muss!
Bu savaşın büyücüsü onları gören, Sie schaut in den Spiegel.
İçeride… Aynaya bakıyor.Schau. Sie schaut zu dir.
Şuna bak. Kız sana bakıyor.Sie schaut aus dem Fenster.
Pencereden dışarı bakıyor.Und sie schaut mich an süß schmachtend-.
Nasıl da tatlı tatlı bakıyor bana-.Sie schaut lächelnd nach rechts.
Sağına bakarak gülüyor.Aber sie schaut nach unten und weg von der Kamera.
Ama aşağı bakıyor ve kameradan uzakta.Sie schaut die Welt zum ersten Mal.
Dünyaya ilk defa bakar.So wie sie schaut, ist sie sich ihrer Schönheit bewußt.
Kadın onu gözlerken, güzelliğinin nasıl bir güzellik olduğunu anlayıverdi.Sie schaut auf meine Habseligkeiten.
Benim mülklerime bakıyor.Sie schaut sehr gut zu ihren Welpen.
Yavrularına çok güzel baktı.Sie schaut nicht auf die Speisen.
Ve yoksulun yiyeceğine bakmazdı.Sie schaut, wie Ihr Gehirn arbeitet.
Beynin nasıl çalıştığına bakıyor.Sie schaut von einem Balkon herunter.
Bir balkondan aşağıya bakıyorlardı.Sie schaut bloß und wartet und beurteilt nicht.
Sadece bakar, bekler ve yargılamaz.Sie schaut nämlich so glücklich aus.
Dışardan baktığında o kadar mutlu görünüyor ki.Sie schaut vorsichtig in die Küche hinein.
Mutfak kapısından dikkatlice içeriye baktı.Sie schaut in ihre Augen und wartet auf Befehle.
Dikkatli gözlerine bakar, emirleri bekler.Sie schaut in den Spiegel und sieht dort eine Fremde.
Aynaya bakar ve karşısında bir yabancı görür.
