Sie verlangen Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Sie verlangen es.
Ich tu, was Sie verlangen.
Sie verlangen viel.
Ich tue, was Sie verlangen.
Benden istediğini yapıyorum.Sie verlangen viel.
Combinations with other parts of speech
Isimlerle kullanım
Zarflarla kullanım
Ich zahle, was Sie verlangen.
Sie verlangen eine Antwort.
Beeil dich! Ja, sie verlangen $200.
Acele et! Onun için 200,000$ istiyorlar.Sie verlangen lächerliche Dinge.
Anlamsız şeyler istiyorlar.Das geht nicht. Ich gebe Ihnen, was Sie verlangen.
Ne isterseniz vereceğim. Bunu yapamam.Sie verlangen zu viel.
Gerçekten çok fazla şey istiyorsunuz.Es war ein Fehler! Ich tu alles, was Sie verlangen.
Her istediğini yapmaya hazırım. Yaptığım hataydı.Sie verlangen lächerliche Dinge.
Saçmasapan şeyler istiyorlar.Als Rückgabe. Sie verlangen sie vom Gouverneur.
Valinin zulayı bulup geri vermesini istiyorlar.Sie verlangen zu viel von mir.
Benden çok fazIa şey istiyorsun.Ja, mir geht's gut. Bitte geben Sie ihnen, was sie verlangen.
Evet, iyiyim. Lütfen onlara istediğini ver.Sie verlangen die Hälfte, richtig?
Yarısını istiyorlar, değil mi?Jean-Luc, ich würde gern helfen, aber Sie verlangen Unmögliches.
Jean-Luc, yardım etmek isterim ama imkansızı istiyorsun.Sie verlangen Sichtkontakt.
Efendim görüntülü görüşmek istiyorlar.Bringen Sie sie zusammen und er tut alles, was Sie verlangen.
Onları bir araya getirin ne isterseniz yapacaktır.Sie verlangen lächerliche Dinge.
Saçma sapan şeyler talep ediyorlar.Bei allem Respekt, was Sie verlangen, ist unmöglich.
Saygısızlık etmek Sie verlangen, dass du ans Team denkst.
Takım oyuncusu olmanı istiyorlar.Sie verlangen Gold für ihr Schweigen.
Susmaları için de altın istiyorlar.Sie verlangen, dass du ans Team denkst.
Bir takım oyuncusu olmanı istiyorlar.Sie verlangen eine Erklärung für die Verspätung.
Gecikme için açıklama talep ediyorlar.Sie verlangen von mir noch'ne Untersuchung?
Benden başka bir test yapmamı mı istiyorsun?Sie verlangen Respekt, mehr Lohn und mehr Zeit.
Saygı ve daha fazla zaman talep ediyorlar.Sie verlangen Gerechtigkeit, sie fordern Strafe.
Þimdi adalet istiyorlar, istesinler.''.Sie verlangen von mir, Jonathan Archer zu betrügen.
Benden Jonathan Archera ihanet etmemi istiyorsun.
