Solche unfälle Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Solche Unfälle passieren.
Olur böyle kazalar.Geschehen solche Unfälle oft?
Bu tür kazalar sık sık olur mu?Solche Unfälle wären vermeidbar.
Bu tür kazalar önlenmeliydi.Passieren solche Unfälle häufig?
Bu tür kazalar sık sık olur mu?Solche Unfälle kommen vor. Na ja.
Evet. Arada olur böyle kazalar.Combinations with other parts of speech
Sıfatlarla kullanım
tragischer unfallkleiner unfallschrecklicher unfalltödliche unfällefurchtbarer unfallschwerer unfallschlimmer unfall
Daha
Fiillerle kullanım
Wie man bei den Geschwindigkeiten solche Unfälle haben kann.
Hangi kazalar bu hızlarda oluyorki.Ja. Solche Unfälle passieren dauernd.
Und wir werden noch weniger, wenn du weiterhin solche Unfälle hast.
Böyle kazalar geçirirsen bu sayı daha da azalacak.Damit sich solche Unfälle nicht wiederholen.
O zaman bu kazaların tekrarlanmaması için.Wenn du nicht isst und schläfst, passieren solche Unfälle.
Yemez ve uyumazsan böyle kazaların olacağını tahmin etmen gerekir.Solche Unfälle kommen immer häufiger vor.
Bu tür kazalar giderek daha sık meydana gelmektedir.Anscheinend passieren solche Unfälle immer, wenn Leute neugierig werden.
Solche Unfälle seien trotzdem Teil des Motorsports.
Bu tip kazalar motor sporlarının bir parçası.Es gibt mehrere Dinge, die Sie tun, um solche Unfälle verhindern kann.
Solche Unfälle sind nie hübsch anzusehen, Mr. Reznik.
Böyle kazalar hiç hoş karşılanmadı Bay Reznik.Es ist ein sehr komplexes System, solche Unfälle können also passieren.
Çok karmaşık bir sistem, o nedenle böyle kazalar yaşanabiliyor.Für solche Unfälle brauche ich eine Weste, James.
Bu yüzden çelik yelek istiyorum James. Böyle kazalar için.Vor allem, weil er einer unserer Besten war. Solche Unfälle sind immer eine große Belastung.
Böyle kazaların nasıl zarar verdiğini bilirim, hele de en iyilerimize olunca.Solche Unfälle und andere Verletzungen waren keine Seltenheit.
Bu tiplerde kazalar ve yaralanmalar nadir değildir.Handwerker, die das Kind retteten, sagten, dass solche Unfälle im Cihangir-Universitätsviertel häufig vorkamen.
Çocuğu kurtaran esnaflar sık sık bu tür kazaların yaşandığını söyledi Cihangir Üniversite Mahallesi Metrobüs…>> devamı.Solche Unfälle können Nackenverletzungen bei den Insassen beider Fahrzeuge hervorrufen.
Bu gibi kazalar, her iki aracın yolcularında boyun yaralanmalarına sebep olabilir.Natürlich, auf eine Art entfachen solche Unfälle erneut die Debatte um den Wert von Wissenschaft und Ingenieurskunst an solchen Grenzen. Es ist leicht, so etwas abzulehnen.
Tabii ki, öte yandan bu tip kazalar çok önemli bilim ve mühendislik çalışmalarının önemiyle ilgili tartışmaları ateşliyor. ama Die Folgen solcher Unfälle sind oft gravierend.
Bu tür kazaların sonuçları genellikle ciddidir.Mein Onkel Seth hat gesagt, dass ein solcher Unfall nur selten geschieht.
Amcamın söylediğine göre bu tür kazalara ender rastlanırmış.Mein Onkel Seth hat gesagt, dass ein solcher Unfall nur selten geschieht.
Amcamın söylediğine göre, böyle bir kaza nadir olurmuş.Mein Onkel Seth hat gesagt, dass ein solcher Unfall nur selten geschieht.
Jeff amcama göre böyle bir kaza son derece nadir görülürmüş.Mein Onkel Seth hat gesagt, dass ein solcher Unfall nur selten geschieht.
Seth amcama göre, böyle bir kaza son derece nadir olurmuş.Dann passieren? Wie konnte ein solcher Unfall.
Madem koşullar böyleydi, bu kaza neden oldu sizce?Nach einem solchen Unfall konnte der Kämpfer №54 nicht repariert werden.
Böyle bir kazadan sonra, savaşçı UM54 tamir edilemedi.Ich habe oft genug für einen solchen Unfall gebetet.
Böyle bir kaza olması için epeyce dua etmiştim.
