Sollte reichen Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Sollte reichen.
Yeter herhalde.Und das sollte reichen.
Bu yeterli olmalıydı.Sollte reichen.
Bu yeterli olmalı.Die Zeit sollte reichen.
Bence yeterli zaman.DH: Ich habe sie berührt, Barry. Das sollte reichen.
DH: Dokundum ona Barry. Bu yeterli olmalı.Das sollte reichen.
Bence yeter.Sechs Mal täglich sollte reichen.
Günde 6 kez yeterli olur mu?Das sollte reichen.
Bu yeter sanırım.Einmal drübergehen sollte reichen.
Kez geçmek yeterli olmalıdır.Das sollte reichen.
Bu yeter de artar.Ein Fünf-Meilen-Radius sollte reichen.
Beş kilometre yarıçap yeterli olmalıdır.Der sollte reichen.
Bu yeterli olmalı.Also Stereo sollte reichen.
Stereo olması yeterli.Das sollte reichen, verdammt.
Bunun yeterli olması lazım be.Ich denke, das sollte reichen.
Ben o kadar olması gerektiğini düşünüyorum.Das sollte reichen.(maik).
Bu yeterdi.( Mihmandar).Eine Narbe sollte reichen.
Bir yara izi yeterli bence.Das sollte reichen.
Bunun yetmesi lazım.Ok, das sollte reichen.
Tamam, bu yetecektir.Das sollte reichen.
Bu onu kapsamalıdır.Ok, das sollte reichen.
Tamam bu yeterli olmalı.Das sollte reichen.
Bu kadarı yetecektir.Das sollte reichen.
Bu kadar yeter bence.Das sollte reichen.
Gayet yeterli olmalı.Das sollte reichen.
Bu kadarı yeterli olmalı.Das sollte reichen.
Bunun yapılması gerekiyordu.Um einen sicheren Abstand zu gewinnen. Fünfzehn Minuten sollten reichen.
Dakika en en yakın güvenli mesafeye ulaşmanız için yeterli olmalı.Und das soll reichen, um den MacGyver in euch zu wecken.
Bu sana yeterli bence uyandırma Hagiyi.Ein oder zwei Gläser sollten reichen.
Bir ya da iki kadeh yeterli olmalı.Soll reichen.
Da yeterlidir.
