SPENSER ne Demek Turkce - Turkce Çeviri

• spenser

Spenser Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

Spenser arbeitet.
Spenser çalışıyor.

Bring Spenser mit.
Spenserı da getir.

Spenser, das ist Hawk.
Spenser, bu Hawk.

Aber warum Spenser?
Peki, niye Spencer?

Spenser macht Steuern.
Spenser vergi işine bakar.

Hawk, das ist Spenser.
Hawk, bu Spenser.

Ich hab Spenser gesehen?
Spenserı gördün mü?

Sie sind nicht bereit, Mr. Spenser.
Hazırsın değilsin Bay Spenser.

Hast du Spenser gesehen?
Spenserı gördün mü?

Spenser wird wohl nicht kommen.
Spenserın gelebileceğini sanmıyorum.

Ich hab Spenser gesehen.
Evet Spenserı gördüm.

Welch sanfte Hände, Mr. Spenser.
Çok hafif bir eliniz var, Bay Spenser.

Hast du Spenser gesehen?
Evet Spenserı gördüm?

Du arbeitest nicht mehr hier, Spenser.
Artık burada çalışmıyorsun, Spenser.

Hast du Doris Spenser gesehen?
Doris Spenserı gördün mü?

Edmund Spenser(Edmund Spenser) schrieb das.
Edmund Spenser( Edmın Spensır).

Hallo.- Bob Spenser.
Merhaba.- Ben Bob Spenser.

Bob Spenser und ich.
İlişkimiz var… Bob Spenser ve benim.

Ich habe verborgene Talente, Mr. Spenser.
Gizli yeteneklerim var, Bay Spenser.

Aber Mr. Spenser, ist das etwa Eifersucht?
Bay Spenser, kıskançlık mı seziyorum?

Was immer Sie getan haben- es ist vorbei, Spenser.
Her ne yapıyorsan, artık sona erdi, Spenser.

Clay Spenser, Froschmann, zweite Generation.
Clay Spenser ikinci nesil bir kurbağa adam.

Ich bin ein Typ, der Bob Spenser.
Bob Spenserın olabileceği biriyim, Bob Spenser olabilecek biri.

Spenser wollte jemanden, der keine Fragen stellt.
Spenser soru sormayacak birini istedi.

Warum kannten Sie Spenser und Lennox nicht?
Spenserı sen tanıyordun da, Lennox nasıl tanımıyordu?

Ash Spenser verbrachte 15 Jahre bei den SEALs.
Ash Spenser, Seal ekiplerinde 15 yıl geçirdi.

Du wirst deine Birne da drin verlieren, so wie Spenser.
Oradan içeri sokup kafanı kaybedeceksin, Spenser gibi!

Spenser hat zwei Tickets nach Paris gekauft.
Spenser, Parise iki tane birinci sınıf uçak bileti almış.

Aber dieser Spenser ist weder der Fahrer noch das Opfer.
Spenser kurbanımıza ya da sürücüye benzemiyor.

Spenser sollte uns vom Fenster aus ein Zeichen geben.
Belki Spenser çirkin suratını çıkarıp bize bir işaret verir.